İşte Mercedes 190E
2.3 ve 2.5 modellerinin efsanevi hikayesi. Mercedes-Cosworth işbirliği ile
ralli yarışları için hazırlanan 190E serisinin en hızlısı 1980 yılında yollarda
ve pistlerde kendini gösterdi ve araç BMW M3 modeli için dişli bir rakipti. Her
10 kişiden 9 u Mercedes yerine BMW’yi seçecek olmasına karşın 190E Cosworth’ün güçlü
noktaları onu aşağı yukarı aynı çekicilikte bir araç yapıyordu. Bu Mercedes çok
iyiydi ama M3 karşısında nedense hiç değeri bilinmedi.
1970li yılların başında V8 motora kavuşan 450SLC ralli
aracı, yılların yorgunluğunun belirtilerini göstermeye başlamıştı ve bundan
dolayı Stuttgart’lı otomotiv üreticisi aracı yeni bir compact model ile
değiştirmeye karar verdi. Audi dört
tekerlekten çekişli , turbo motorlu Quattro modeli ile herkesi büyülemişti ve Ralli parkurlarının tek
galibiydi. Bu yüzden Cosworth ile ortaklaşa yapılan 190E’nin ralli amaçlı
tasarlanması düşünülmedi. Mercedes yönetimi
galip gelemeyeceği bir savaşın içerisine girmek istemiyordu; bunun
yerine Alman Touring Otomobil Şampiyonası’nda mücadele verdi.
Bu yıllarda Motor
sporları kurulu, bir yarış aracının onaylanması için aracın bir de normal versiyonu olmalı maddesini çıkarttı. Bu
yüzden 1983 yılında düzenlenen Frankfurt Otomotiv Fuarı’nda Mercedes 190E 16
Cosworth’u tanıttı. Lanse için bundan daha iyi bir zaman olamazdı çünkü bir ay
önce 3 Cosworth prototipi İtalya’da
dünya hız rekorunu kırmıştılar.
Mercedes bu aracın ismini duyurmak için çılgınca bir fikir
düşünmüştü. Plana göre bir pistin etrafında 8 gün boyunca saatte 240 km hızla
kat edilmeliydi. Hedefe istenenden daha önce ulaşıldı 6 pilot 2.5 saat arayla değişimli olarak
sürüş yaptı ve mesafeyi 201 saat 39 dakika ve 43 saniyeyle tamamladılar.
Araçlar neredeyse 250 km/s ortalama hız değerlerine imza attılar.
Ulaşılan zamandan daha şaşırtıcı olan prototiplerin
hiçbirinin arızalanmamasıydı. 50.000 km’lik mesafe boyunca araçlar sadece yağ
değişimi ve yakıt dolumu için durdular.
190E 2.3 16 nın kalbinde 2.3 litre 4 silindirli Cosworth
motor bulunuyordu. Bu ünite 136 hp güç üreten Mercedes motoru üzerine
geliştirilmişti. Motor, hafif alaşımdan yapılmış, çift eksantrik mili ve
silindir başına 4 supapla donatılmıştı. İngiliz mühendisler supapları olası bir
modifiyeye karşın geniş olarak tasarlamıştı ve ayrıca Bosch K-Jetronic
enjeksiyon sistemi kullanmışlardı.
2.3 16 modeli 6000 d/d’de 185 beygir güç, 4500 d/d’de 240 Nm
tork sağlıyor ve 7000 d/d’yi kolayca
çevirebiliyordu . Aracın 100 km hıza 7.5 saniyede ulaşması ve azami hızının 230
km/s olması o zamana göre oldukça hızlı sayılıyordu. Katı emisyon
düzenlemelerinden dolayı Amerika’da satılacak
modeller 167 beygir 220 Nm torka sahip daha az güçlü bir motorla donatılmıştı.
Cosworth motorunun ürettiği güç, 5 kademeli manuel Getrag şanzıman
aracılığıyla arka tekerlere ulaşıyordu. Aracın dönüş çapı düşürülmüş ve
direksiyon oranı hassasiyet için kısaltılmıştı.
0.32 hava sürtünme kat sayısıyla 190E Cosworth o zaman için yeni bir rekor
kırmıştı. Araç ayrıca elektronik kontrollü kilitli diferansiyel ve arka
dingilde otomatik ayarlı hidrolik süspansiyon
gibi teknik özellikler barındırıyordu.
Aracın içinde deri kaplama geniş Recaro spor koltuklar, yağ
derecesi göstergesi, voltmetre ve kronometre bulunuyordu.
Mercedes bu model için sadece metalik siyah ve gümüş olmak
üzere 2 renk seçeneği sunmuştu.
1984 yılında Ayrton Senna kaptanlığında, kısaltılmış
Nürburgring pistinde 190E Cosworth ilk yarışını kazandığında 2 harika yeni
modelin doğuşunun sinyallerini veriyordu.
Fakat 2.3 16, 190E Cosworth efsanesinin sadece
başlangıcıydı. 1988 yılında model ismi 2.5 16 olan yeni bir model onu takip
etti. Bu model 195 beygir güç sağlayan 2.5 litrelik daha büyük bir motora
sahipti. 204 beygir güç sağlayan katalitik konvertörsüz versiyon efsane haline
gelmişti. Dış yüzey için seylantaşı kırmızısı ve yıldız gümüşü rengi
bulunuyordu. Genel olarak 2.5 16 büyük bir sıçrayış olmadı fakat 190E Cosworth
modelinin ezeli rakibi E30 BMW M3 ile başa çıkmasını sağladı.
1988 yılına kadar 2.3 16 çeşitli touring araba
şampiyonalarında boy gösterdi. Mercedes
Alman Touring Araba Şampiyonası’na resmen katıldığında onay için yeni bir yol
sürüş versiyonuna ihtiyaç vardı. Bu sebep, 2.5 16 Evo I modelinin temellerini
atmış oldu.
Tenik özellikleri bir önceki modelle hemen hemen aynı olan
araçtan sadece 502 üretildi. Motorun çevirdiği devirin arttırılması için daha
kısa pistonlara ve daha büyük silindir çapına sahipti.Motorun yağlama sistemi
güçlendirildi ve subap zaman ayarı da yenilendi. En önemli yenilik ise daha
sert kullanım için tasarlanmış şanzımanda oldu.
Daha çok 190E sahibi hafta sonu yarışlarına katıldıkça ana
parçalar makyajlandı .
Performans
meraklıları için Mercedes, AMG ile güçlendirilmiş 30 beygir daha çok güç
sağlayan piyasa değeri 18.000 Alman markı olan bir güç paketi geliştirdi. Bu
güncelleme farklı eksantrik milleri, yeni emme manifoldu ve daha agresif motor
yönetim programı içeriyordu. AMG motorun daha rahat nefes alabilmesi için egzoz
sistemini de tamamen yenilemişti.
1990 yılında gerçekleştirilen Cenevre Otomotiv Fuarı’nda
190E Cosworth’ün en gelişmiş modeli EVO II tanıtıldı.
Bu defa motor çok daha güçlüydü, 235 beygir güç ve 245 Nm
tork sağlıyordu. Araç ağırlığı 1.300 kiloydu ve 100 km hıza 7.1 saniyede
ulaşıyordu. Azami hız saatte 250 kmydi.
Evo II direksiyonun soluna yerleştirilmiş anahtarla 3 yüksek
seviyede ayarlanabilir spor süspansiyon bulunduruyordu.
Geniş gövdesi, kabarık dodikleri EVO II yi çekici ve 0.29
hava sürtünme katsayısıyla aerodinamik anlamda daha kullanışlı hale
getiriyordu.
502 adet üretilen EVO II modelinin 500 ü siyah 2 si de gümüş
rengiydi. 115.260 Alman markı (yaklaşık 58.932 Euro) ndan başlayan fiyatlarla
satılıyordu. Fiyat o yıllar için çok gibi görünüyordu ancak iyi araçlar hiçbir
zaman ucuz olmadı!
Selim ERKEK
_______________________________VIDEOS_______________________________
Selim ERKEK
_______________________________VIDEOS_______________________________
Süper bir anlatım olmuş gerçekten.. Akılda kalıcı.. Elinize sağlık :)
YanıtlaSilRalli aracı değil pist aracı....
YanıtlaSil