Analytics

Bu Blogda Ara

29 Şubat 2012 Çarşamba

En hızlı Ferrari’yle tanışın: F12berlinetta



 Dünyanın en prestijli spor otomobil markalarından biri olan Ferrari yeni modeli F12berlinetta’yı tanıtıyor. Cenevre Motor Show’da sergilenecek 12 silindirli F12berlinetta, çekici tasarımından çok yüksek performansı ile insanları heyecanlandıracak.
Şimdiye kadarki en güçlü ve en yüksek performanslı Ferrari olan model bunları, verimli motoruna, aktarma organlarına, aerodinamisine ve elektronik sistemlerine borçlu. Muhteşem olarak nitelendirilecek yol tutuş için aracın şasisi tamamen elden geçirilerek konsol ve koltuklar daha alçak pozisyona alınmış. Kompakt yapısı ve düşük ağırlık merkezi sayesinde F12berlinetta aerodinamik ölçümlerde yepyeni bir standart getiriyor.
Alüminyum ağırlıklı gövde yapısında 12 farklı alaşımın kullanıldığı F12berlinetta tamamen yeni uzay kafes şasiye sahip. Yüzde 20 oranında daha rijit olan şasili F12berlinetta  1525 kg’da tutulmuş ağırlığıyla bir önceki V12 motorlu Coupe Ferrari modelinden 70 kg daha hafif. Arka aksa yüzde 54 oranında ağırlık paylaştıran F12berlinetta, bu sayede çok dengeli bir yapıda.
F12berlinetta 6262 cc 65 derece açılı V12 motorundan aşırı besleme olmadan 740 hp güç ve 690 Nm tork üreten motor 2500 d/d’de bu torkun yüzde 80’inin elde etmiş oluyor. Litre başına 118 hp güç üreten İtalyan mühendislik harikası motor 8700 d/d çevirebiliyor. Aracın gücü çift kavramalı F1 şanzımanla aktarılıyor. F12berlinetta’nın kilogram başına sunduğu güç değeri ise 2.1 kg/hp
12 silindirli motorundan aldığı güçle 3.1 saniyede 100 km/s hıza ulaşacak F12berlinetta, 0-200 km/s hızlanmasını ise sadece 8,5 saniyede gerçekleştiriyor.

 Ferrari’nin test parkuru Fiorano’yu diğer Ferrari modellerinden belirgin şekilde hızlı dönen modelin viraj ve fren performansı sayesinde bunu başardığı açıklanıyor. F12berlinetta’da Ferrari’nin son jenerasyon karbon seramik frenleri ve magnetorheological süspansiyon sisteminin yanında E-Diff, ESP Premium, F1-Trac ve yüksek performanslı ABS sistemleri standart olarak geliyor.
Modelin performans verileri bu denli iyiyken tüketim ve emisyon değerleri selefinden yüzde 30 oranında düşürülmüş. 350 g/km’lik emisyon değeri ile F12berlinetta süper spor segmentinin en çevreci modeli durumunda. / Selim ERKEK

28 Şubat 2012 Salı

Beklenen Volvo geldi V40!


Volvo’nun merakla beklenen kompakt HB modeli V40, daha fazla gizlenmedi. Modelin ilk resmi fotoğrafları geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasında yayınlandı.

 Volvo’nun beğenilen tasarım dilini kullanan araç, kompakt hatchbacklerin kızgın rekabetine hızlı bir giriş yapacak.
Volvo 60 serisine büyük benzerlik taşıyan ön kısımdan çok aracın arka kısmı dikkatleri üzerinde topluyor. Radikal arka kısımdaki çizgiler çok sportif ve XC60 ve XC90’ı bir miktar hatırlatıyor.
4369 mm uzunluğa sahip olan Volvo V40, aynaları ile beraber 2041 mm genişliğe ve 1445 mm yüksekliğe sahip. Modelin aks aralığı ise 2647 mm. Bu ölçüler BMW yeni 1 serisi ile çok benzer değerler.
 Volvo V40, su segmentin en güçlü modeli Audi A3’e ve BMW 1 serisine rakip olacak. Bu rekabete önümüzdeki günlerde Mercedes Benz yeni A serisi ile dahil olacak.
Modelde toplam 6 farklı motor seçeneği sunulacak. Üçü benzinli ünitelerden baz motor 1.6 litrelik turbo beslemeli ve 150 hp gücünde olacak. T3 kodlu bu motor 1600-4000 d/d aralığında sunduğu 240 Nm torku ile göz dolduruyor.
T4 ise aynı motor hacminden 180 hpgüç ve 1600-5000 d/d aralığında 240 Nm tork üretiyor. Her iki motor da 6 silindirli manuel veya otomatik şanzımanlarla satın alınabilecek. Volvo V40 T4, 0-100 km/s hızlanmasını 7,7 saniyede gerçekleştirip 225 km/s hıza ulaşabiliyor. Modelin açıklanan fabrika verisi karma tüketim değeri 5,9 lt/100 km ve CO2 emisyonu 138 g/km.
Benzinli V40’ların en güçlüsü 5 silindirli 2.5 litrelik motora sahip T5 oluyor. 251 hp gücündeki motor 360 Nm’lik torkunu 1800-5400 d/d aralığında kesintisiz sunuyor. 6 kademeli otomatik şanzımanla satılacak model, 6.5 saniyede 100 km/s hıza ulaşıyor ve 250 km/s maksimum sürate sahip. Tüm bunları yaparken harcadığı ortalama yakıt ise 7,9 lt/100 km ve CO2 emisyonu 185 g/km
Volvo V40’ın dizel motor gamı da 3 seçenekten oluşuyor. Baz dizel motor D2 kodlu ve 1.6 litrelik hacminden 115 hp güç ve 270 Nm tork üretiyor. İlk etapta manuel şanzımanla satışa sunulacak bu versiyonun ilerleyen günlerde Powershift otomatik şanzımana kavuşma ihtimali yüksek. Bu motorla Volvo V40, 0-100 km/s hızlanmasını 12,3 saniyede gerçekleştirip 190 km/s maksimum hıza çıkabiliyor. Performans verilerinden memnun olmayan kullanıcıların yakıt tüketimini duyduklarında yüzlerinin güleceğinden eminiz. 
Volvo V40 D2 100 km’de 3.6 lt ortalama yakıt tüketimi ile yol alabiliyor! D2’nin CO2 salınımı ise 94 g/km
Bir üst motor seçeneği 5 silindirli 2.0 litrelik D3 ünite. 150 hp gücündeki motor 1750-2750 d/d arasında 350 Nm tork üretiyor.Bu versiyonda otomatik şanzıman opsiyonu sunuluyor. 4.4 lt/100 km ortalama yakıt tüketimine sahip model, 0-100 km/s hızlanmasını 9.6 saniyede gerçekleştiriyor ve 210 km/s hıza ulaşabiliyor.
Dizel motor seçeneklerinin en üstünde yer alan D4 motor D3 ile aynı silindir sayısına ve motor hacmine sahip. 177 hp gücündeki motor 400 Nm torka sahip. 6 kademeli otomatik ve manuel şanzıman seçeneklerine sahip olan V40 D4, 6,6 saniyede 100 Km/s hıza ulaşıyor ve 215 km/s maksimum hıza çıkabiliyor. Performans anlamında tatmin edici görünen versiyonun ortalama tüketim değeri ise 4,4 lt/100 km olarak açıklanıyor. Bu değerlere bakınca bu versiyonun tam bir zevk makinası olduğu anlaşılabilir! Üstelik bu performansa rağmen Volvo V40 D4 117 g/km CO2 salınımı sayesinde çevreci modellerden sayılabilir.
Tüm motor seçeneklerinde Start&Stop sistemi standart sunulurken bunun yanında fren enerjisi geri kazanım sistemi sayesinde de modellerin verimi arttırılmış.


                                                                                                                           Selim ERKEK

Volkswagen Polo 1.2 TDI BlueMotion : Ekonomisi hayran bırakıyor!


36 yaşındaki Polo son jenerasyonunda şimdiye kadarki en tasarruflu formuna kavuştu. Alman üreticinin verimlilik odaklı çalışmasını vurgulayan ‘BlueMotion’ logolu Polo, standart kardeşlerinden body kitindeki bazı farklılıklar ve start&stop sistemi ile ayrılıyor. Polo BlueMotion 3.4 lt ortalama yakıt tüketimi ve 89 g/km CO2 salınımı ile ekonomi ve çevrecilikte birinciliğe oynadığı iddiasında!
 Tasarım
Test aracımızdaki renk sadece BlueMotion ile satın alınabilen özel bir mavi. Bu versiyonu kardeşlerinden ayıran en belirgin detay parlak ön panjur.  Köşeli hatlarla şık bir şekilde oluşturulmuş ön tasarım sade ve şatafattan uzak. BlueMotion versiyonda özel tasarım tamponlar, spoiler ve jantlarla rüzgar direnç katsayısı düşürülmüş. Otomobilin arka kısmı da abartılı tasarım detayları barındırmıyor ancak iyi göründüğünü söylemek gerekli. Polo’nun bagaj kapağı büyük VW logosunun içeriye doğru çevrilmesiyle açılıyor. Polo’nun 3970 mm’lik uzunluğu, Ford Fiesta’dan 2 cm uzunken Opel Corsa’dan 2.9 cm, Peugeot 207’den ise 6 cm daha kısa. VW Polo kullanıcısına rakipleriyle benzer bir değer olan 280 litrelik bagaj hacmi sunuyor.



İç mekan
Polo’nun iç mekanı olabildiğince sade tasarlanmış. Otomobile bindiğiniz gibi bütün her şeyi rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Tabi ayna kumandasını bunun dışında tutuyoruz. Ayna kontrol elemanı kapıya dik şekilde konumlandırılmış ve kullanımı gerçekten zor. Siyah renk hakimiyetindeki iç mekanda sert plastik kullanılmış. Polo GTI’da ön konsol üstünde bazı noktalar yumuşak ve kalite hissi veren plastiklerle kaplıydı ama test aracımızda bu malzemenin yerini sert plastikler almıştı. En başta dediğimiz gibi Polo’nun  baz versiyonu sadece temel donanımlara sahip ve ekstra hiçbir özellik barındırmıyor. Direksiyondan kumanda edilemeyen ses sistemi çok basit bir yapıda. Klima kumandası da aynı sadeliği barındırıyor. Deri direksiyon simidi üzerinde hiçbir kontrol butonu bulunmuyor. İyi okunan gösterge tablosunun ortasındaki dijital ekrandan ortalama ve anlık tüketim değerleriyle ortalama hızınızı görebiliyorsunuz.

 
Motor
Polo BlueMotion’da markanın yeni 1.2 litrelik TDI motoru görev yapıyor. Silindir başına 4 supaba sahip 3 silindirli ünite sesli ve titreşimli çalışıyor. Ekonomi odaklı bir yapıya sahip TDI motor 4200 d/d’de 75 hp güç üretiyor. 200 Nm’lik torkunu 2000 d/d’de veren motoru dik yokuşlarda ve yüklüyken yüksek devirlerde tutmak şart. Bu motorun en büyük özelliği düşük yakıt tüketimine sahip olması. Volkswagen, 5 kademeli manuel şanzımana sahip Polo BlueMotion’ın şehir dışında 3 lt/100 km yakıt tükettiğini açıklasa da biz 3,5 lt/100 km’nin altına inemedik. Normal bir kullanımda yaptığımız test sonuçlarında ise Polo BlueMotion 5.0 lt/100 km tüketim değerine imza attı. Performans anlamında yüzleri güldürmeyen bu en ekonomik Polo, 0-100 km/s hızlanması için 13,9 saniyeye ihtiyaç duyuyorken maksimum 173 km/s sürate ulaşabiliyor.
Konfor ve yol tutuş
Polo sınıfının en başarılı süspansiyon sistemlerinden birine sahip. Konfor anlamında çok iyi olan süspansiyonlar, yol tutuşta da iyi işler ortaya çıkartıyor. Polo, yoldan gelen darbeleri yumuşak bir şekilde absorbe ediyor ve konforlu yolculuklara imkan tanıyor.
Yol tutuş olarak da dengeli bir tavır sergileyen Polo, viraj limitleri yüksek bir otomobil ve BlueMotion versiyonda ESP standart olarak sunuluyor. Hassas bir direksiyona ve sürücüsüne güven vere bir fren sistemine sahip Polo kullanıcılarının seveceği bir sürüş karakterine sahip.
Güvenlik
Volkswagen Polo, beşinci jenerasyonu ile girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldızla ayrıldı. Polo’da sürücü ve yolcu hava yastığı standart olarak sunuluyor.
Yorum-Selim ERKEK

Otomobil alırken en önemli kriteriniz yakıt tüketimi ise Polo BlueMotion’ı mutlaka incelemelisiniz. Çok dikkatli kullanımlarda tüketimini 3.5 lt/100 km civarına çekilebilen aracın emisyon değerleri çevrecileri çok mutlu edecek kadar düşük. Ekonomi yönünden diğer kardeşlerinden avantajlı bu modelin daha titreşimli ve gürültülü olması gibi iki dezavantajı var. Yakıt almaya gittiğinizde ise bütün kötü yanları görmezden geleceğinize emin olabilirsiniz. Peki aynı motoru ve şanzımanı kullanan normal kardeşinden yaklaşık 3 bin lira pahalı olmasına değer mi? Eğer aracın tek avantajı aradaki ufak yakıt tüketim farkı olsaydı kesinlikle değmezdi ama BlueMotion’daki ESP, yol bilgisayarı, yokuş kalkış asistanı, body kit, sis farları ve alüminyum alaşımlı jantlar gibi donanımlar bu farkı kesinlikle hak ediyor. Bence 1.2 TDI Trendline Polo’nun yerine kesinlikle BlueMotion Polo tercih edilmeli.

 Teknik ÖzelliklerMotor:1,2 TDI Motor Hacmi:1199 cc Silindir Adedi:3 Maksimum Güç:75 hp 4200 d/d Maksimum Tork: 180 Nm 2000 d/d Performans   0-100 km/s Hızlanma13,9 s Maksimum Hız:173 km/s   Frenler   Ön:Disk Arka:Disk   Yakıt Türü DizelYakıt Tüketimi   Şehir İçi:4,1 lt Şehir Dışı:3,0 lt Karma:3,4 lt Test:5 lt   Boyutlar   Uzunluk:3970 mm Genişlik:1682 mm Yükseklik:1462 mm Dingil Mesafesi:2470 mm Bagaj Hacmi:280 lt Yakıt Depo Kapasitesi:45 lt Boş Ağırlık:1150 kg Lastik Boyutu:185/60 R15

Volvo 1.6 litre dizel otomatik modelleri ile çok güçlü olacak!


Yeni modellerinin başarısı ile adından çokça söz ettirmeye başlayan Volvo, geçtiğimiz yılın değerlendirmesini ve 2012 planlarını Uludağ’da düzenlenen organizasyonda basın mensupları ile paylaştı. Premium markaların pazarında yüzde 9,7 paya ulaşan Volvo, satışlarını geçtiğimiz yıla oranla yüzde 42,3 oranında arttırarak Türkiye’deki en parlak yılını yaşadı. Bu büyüme ile Volvo, Türkiye’de satışlarını en fazla arttıran Premium marka oldu. 2011 yılında 4662 adet Volvo’nun satıldığı Türkiye, global araç satışında ilk 20’ye girdi ve Volvo satışlarını en fazla arttıran 5. ülke olmayı da başardı.

Yükselen satış grafiğinde en büyük rol sahibi hiç şüphesiz Volvo S60 oldu. Tasarımıyla olduğu kadar barındırdığı teknolojilerle de insanların ilgisini çeken modelin Stationwagon karoserli versiyonu V60 da büyük beğeni topluyor. V60 satış adetlerinin sayısı S60’ın yanında çok düşük kalsa da Türk insanının stationwagon araçlara bakış açısı düşünüldüğünde V60’ın başarılı bir model olduğu göze çarpıyor. Türkiye’de en çok satan ikinci model olan S40 artık yaşlanmasına rağmen hala çok iyi bir seçenek olduğunu yakaladığı satış rakamlarıyla kanıtlamış. Markanın en çok sattığı SUV modeli olan XC60 ise sportif tasarımı ve keyifli sürüş özellikleri ile popülerliğini 2012 yılında da sürdüreceğe benziyor.

Toplantının sonlarına doğru markanın yeni kompakt hatchback modeli V40’ın yıl sonuna doğru geleceği bilgisini aldık. Görsel olarak basın toplantısında bile gizlenen modelin ilk fotoğraflarını bir gün sonra arabam.com’da yayınladık ve pek çok kişi gibi bu modelin Premium kompakt hatchback pazarında taşları yerinden oynatabileceğini düşünüyoruz.
 
Benim gibi pek çok otomobil meraklısının beklediği asıl haber ise 1.6 litrelik dizel motor ve otomatik şanzıman birlikteliğiydi. Türkiye’de iyi satış rakamları yakalamanın altın kuralı olan bu birlikteliği Premium D ve E segmentlerinde ilk sunacak marka olan Volvo, işin kaymağını yiyecek gibi duruyor. Volvo S40 ve S60’da 1.6 litre dizel motor ve Powershift çift kavramalı otomatik şanzımanı sunarak pazar payını arttırmayı planlayan markanın  S80’de de aynı kombinasyonu sunuyor olması bu sınıf için bir ilk. Mutlaka S80’e bu motorun yakışmayacağını söyleyecekler olacaktır fakat bu versiyon mükemmel konforla ekonomiyi harmanlayacak bir seçenek ve isteyenler çok daha güçlü seçenekleri tercih edebilecekler. Hem S60 hem de S80, Premium rakiplerinin dizel seçeneklerinden çok daha uygun fiyatlı olacaklar. Performans merakı olmayan pek çok kişi Audi A4 2.0 TDI veya BMW 320d yerine Volvo S60 Drive Powershift’i satın almayı daha mantıklı bulacak. Volvo S80 Drive Powershift’in  BMW 520d, Mercedes E220 CDI ve Audi A6 TDI karşısındaki durumu ise biraz daha zor. Hem S80’in artık yaşlanmış bir model olması hem de bu sınıfın müşteri kitlesinin biraz daha kemikleşmiş olması S80’in işini zorlaştırıyor. Rakipleri ile S80 Drive Powershift’in arasında oluşacak uçurum fiyat farkı, mantığı ağır basan müşterileri S80’e çekecektir. 4,5 lt/100 km ortalama yakıt tüketimi olan bu S80 büyüklüğündeki bir sedan kulağa hoş geliyor! Türkiye vergi sistemi ve çevrecilik açısından mükemmel kombinasyon olan 1.6 litre dizel motor ve Powershift otomatik şanzıman birlikteliğini S40, S60 ve S80 modellerinde görmek için Mart ayına kadar sabretmeliyiz!
 
Volvo Car Türkiye, 2012'de yeni modelleriyle birlikte satışlarını yüzde 20'lik bir artış ile 5600 adet civarına ulaştırmayı ve lüks segmentteki pazar payını da yüzde 11'e çıkarmayı hedefliyor. Hedef satış rakamlarında V40’ı çok fazla hesaba katmayan Volvo yönetiminin 5600 rakamına ulaşması çok zor görünmüyor. 
Selim Erkek / Uludağ



14 Şubat 2012 Salı

‘Fiat Freemont’ istediğiniz her şeyi sunuyor!


Fiat, temsilcisinin olmadığı SUV segmentine Freemont ile giriyor. Chrysler-Fiat ortaklığının bir meyvesi olan Freemont, kaslı yapısıyla SUV’lerin, değişkenliği ile MPV’lerin ve geniş bagaj hacmiyle de Stationwagonların avantajlarını bir araya getirmeyi başarmış. Fiat Marka Direktörü Okan Baş, Freemont’u bu yılın son çeyreğinde ülkemizde satışa sunmayı hedeflediklerini söylüyor.


Chrysler-Fiat ortak üretimi
Freemont için yeni bir model demek pek doğru olmayacaktır aslında. Dodge Journey ismiyle 2009 yılından beri yollarda olan model, 2012 yılı itibariyle Avrupa’da Fiat logolu olarak Freemont ismiyle satılacak. Geçirdiği ufak tefek kozmetik değişikliklerle daha zarif bir görüntüye kavuşan Freemont, ülkemize sadece 2.0 litrelik Multijet2 dizel motor seçeneği ile gelecek. Dizel motorla kombine edilmiş 6 ileri klasik otomatik şanzıman sayesinde ekonomi ve konforu bir arada tutan Freemont, yüksek oturma pozisyonuyla güven veren bir yapıda. Önden çekili ve dört çeker olmak üzere iki çekiş sistemi seçeneği sunan modelin dört çeker versiyonunu kullanma imkanı bulduk. AWD akıllı dört çeker sistemi sayesinde kaygan zeminlerde motor torkunu arka aksa ileten Freemont, her yol koşulunda rahat ilerlemenize imkan tanıyor. Freemont’un dizel seçeneğinde kullanılan Multijet2 motoru Fiat tarafından geliştirilirken, şanzımanı ve çekiş sistemi Chrysler’den alınma. 
 
 
Multijet ekonomisi!
Multijet motorların ekonomikliğini ve sorunsuzluğunu duymayan kalmadı. Freemont da bu motor ailesinin avantajını kullanacak. 2.0 litrelik dizel motor 4000 d/d’de 170 hp güç üretirken, 1750-2500 d/d aralığında ürettiği 350 Nm tork değeri sunabiliyor. Hızlı geçişleri ile beğeni kazanan otomatik şanzımanla uyumlu bir birliktelik gösteren motorun en iddialı olduğu konu 7,3 lt/100 km’lik ortalama yakıt tüketimi. 2 tonun üzerinde ağırlığa sahip ve dört çeker bir araç için bu tüketim değeri başarılı olarak nitelendirilebilir. 
 
Freemont zevkini yedi kişi yaşayabiliyor!
Freemont standart sunduğu 7 koltuğu ve bu koltukların birbirinden bağımsız hareket ederek sağladığı büyük esneklik ile MPV’lerin müşterilerini çalmaya çalışacak. 7 koltuklu haliyle 145 litre olan bagaj hacmi, 5 koltuk açık düzende 540 litreye çıkarken arka koltukların tamamının yatırılmasıyla 1461 litreye çıkıyor. Bu değerler 7 kişilik MPV’lerin pek çoğu ile yarışabilir. 
Arkada oturan yolcuların konforunu en az öndekiler kadar düşünen model, arka koltuklar için sunduğu tavana entegre eğlence sistemi ile çocukların çok seveceği bir otomobil olacaktır.  
 
Peki sürüş özellikleri?
Fiat Freemont’u İtalya’nın Balocco bölgesinde yaklaşık 50 km kadar kullanma fırsatı buldum. Araca geçildiğinde anda ilk dikkati çeken yüksek oturma pozisyonu oluyor. Freemont’un etrafına rahatça hakim olabiliyorsunuz. Geri görüş konusunda bir miktar sıkıntı yaşanıyor gibi düşünürken, orta konsoldaki büyük ekranı fark ediyorum. 8.4 inçlik ekrandan geri görüş kamerasını görmek bu sorunun ortadan kalktığı anlamına geliyor.  Navigasyon özellikli ekranın kullanımı çok rahat ve içeriye teknolojik bir hava kattığını söylemeliyim. İç mekanda üst düzey malzemelerin kullanıldığını söylemek güç ancak malzeme kalitesi kesinlikle rahatsız edici değil. Ergonomik olarak vites kolunun geride kalan yapısı kusur olarak sayılabilir. Konfora yönelik ayarlanmış süspansiyon sistemi sayesinde yoldan gelen darbeleri başarılı şekilde emen modelin uysal bir sürüş karakteri olduğunu söylemek mümkün.Sessiz ve titreşimsiz yapısıyla beğendiğim modelde, yol tutuş konusunda yaşanabilecek muhtemel sıkıntıların önüne geçmek için tüm elektronik sitemler standart donanımda sunuluyor. Selim Erkek / İtalya
 
 



Punto'ya iki silindir yetiyor!


İtalya’da kullanma fırsatı bulduğumuz diğer Fiat modeli 2012 makyajına uğrayan Punto oldu. 1993 yılından beri yollarda olan Punto, 2005 yılında güncel formuna kavuşup Grande Punto ismini almıştı. Tasarımıyla çok beğenilen Grande Punto, en çok eleştirildiği nokta olan iç tasarımından 2009 yılında tanıtılan Punto Evo ile kurtuldu. 2012 model yılında tekrar özüne dönen, yani Punto ismini alan yeni model, Punto Evo ile aynı iç mekana sahipken dış tasarımında daha yeni çizgilere kavuştu.

Geçmişe dönüş!
Punto’nun yenilenen tasarımında dikkat çeken tek nokta, Punto Evo’nun önündeki Fiat logosu üzerindeki kromajlı şeridin artık olmaması. Çift renkli tampon tasarımını da bir kenera bırakan Fiat tasarımcıları Grande Punto’nun beğenilen çizgilerine geri dönmüşler gibi görünüyor. Tasarımında Maserati izleri olan Punto, şık görünüyor ama bu bile yaşlandığı gerçeğinin önüne geçemiyor.
İç mekanda ise yılların etkisini göremiyorsunuz. Evo makyajı ile değişen iç mekan derli toplu yapısıyla beğeni kazanıyor. City modu sayesinde düşük hızlarda tüy kadar hafif  bir direksiyon yapısına sahip olan Punto, bu sınıfın konfor ve sürüş özelliklerini rahatlıkla karşılıyor.

Fiat Punto pek çok yeni teknolojinin ilk kullanıldığı modellerden biri. 1999 yılında CVT şanzıman, yine aynı yılda JTD common rail dizel, 2003’de Multijet ve 2009’da Multiair teknolojilerini kullanmış olan Punto, bu listeye 2012 yılında Twinair’i ekliyor. Fiat yetkililerinin gururla tanıttığı iki silindirli benzinli motor, dizeller kadar düşük yakıt tüketimiyle ön plana çıkıyor. Hacim küçültme modasının son yıllardaki en çok konuşulan motoru olan Twinair’la birlikte 9 motor seçeneğine daha sahip olan Punto sınıfının en geniş motor gamına sahip otomobili olma özelliğine sahip. Ülkemizde dizel versiyonları ile iyi satış rakamları yakalayan Punto, 75 hp ve 95 hp gücündeki dizel motorlarına 85 hp’lik bir yenisini daha ekliyor. İkinci jenerasyon Multijet motorlardan 85 ve 95 hp gücünde olan seçeneklerde Start&Stop sistemi standart olarak sunuluyor ve 85 hp’lik seçenek 2,9 lt/100 km şehir dışı verisi ile bir rekora imza atıyor. Bu versiyonun CO2 salınımı ise sadece 90 g/km.

Kaputun altındaki en büyük yenilik: Twinair
Test parkurundaki Punto’ların tamamı 0.9 litrelik Twinair motorlu versiyonlardan oluşuyordu ve zaten bu versiyon benim de en çok merak ettiğim motora sahipti. 0,9 litrelik iki silindirli ünite, turbo beslemesi sayesinde bu küçük hacminden 5500 d/d’de 85 hp güç üretiyor ve 2000 d/d’de 145 Nm tork değerine sahip. Araçlara binmeden önce verilen brifingde twinair motorun titreşiminin azaltılması için kavrama üzerinde yapılmış çalışmalardan bahsedilmişti ancak benim hala şüphelerim vardı. Motoru çalıştırmamla kafamdaki soru işaretleri birer birer kayboldu. Rölantide neredeyse titreşimsiz olan motor, maksimum torkunu verdiği devirde de aynı yapısını koruyor fakat devir yükseldikçe iki silindirli olduğunu daha fazla gizleyemiyor. Hemen yola çıkıyoruz ve twinair’ın düşük devirlerdeki başarısı göze çarpıyor. Punto’yu rahatlıkla hareket ettiren ünite, 6 kademeli manuel şanzımanla kombine edilerek Punto’nun daha ekonomik yol alması hedeflenmiş. Orta konsoldaki ECO butonu sayesinde gaz pedalı tepkilerini değiştiren araç daha ekonomik bir sürüş tarzına bürünüyor. Alıştığımız motor karakterinden daha farklı bir yapıda olan Twinair tıpkı bir motosiklet motoru gibi hızlı şekilde devirleniyor ve devrini hemen kaybetmiyor. 145 Nm’lik torkun üretildiği devir bandında yol aldığınızda 5 lt/100 km civarında tüketim değerleri rahatlıkla yakalayabildik. Daha dikkatli kullanıldığında bu değeri düşürmek mümkün.  0.9 litrelik motorla Punto’nun çekilmez olacağını düşünüyorsanız 12.7 saniyelik 0-100 km/s ve 172 km/s maksimum hız değerlerinin 1,3 Multijet 75 hp’den daha başarılı olduğunu hatırlatırım.
Selim Erkek - İtalya



6 Şubat 2012 Pazartesi

Fiat Freemont Test sürüşü!

 Fiat'ın ülkemize önümüzdeki günlerde getireceği Freemont'u test için İtalya'ya gideceğim. İlk izlenimler hafta sonu burada olacak!

3 Şubat 2012 Cuma

Mercedes Benz'in yeni ticarisi 'Citan'

Citan testini sabırsızlıkla bekliyoruz!
Mercedes Benz hafif ticari modeli Citan'ı duyurdu!




Renault ortaklığından doğacak Citan'da Renault Kangoo platformu kullanılacak. Aracın motor ve şanzıman seçeneklerinin Renault'dan alınıp alınmayacağı ise henüz belli değil. Hafif ticari araç segmentine Mercedes Benz kalitesi getirecek modelin detayları açıklandıkça sizlerle paylaşacağız.