Analytics

Bu Blogda Ara

20 Ekim 2010 Çarşamba

Mercedes E 250 CGI Cabrio: 'Güzelliği göz kamaştırıyor!'

Mercedes E 250 CGI Cabrio: 'Güzelliği göz kamaştırıyor!'

Lüks ve prestijin buluştuğu marka Mercedes, E Cabrio’yu elit müşterilerinin beğenisine sundu. Alman üretici bu sınıfta CLK ile temsil ediliyordu; ancak 2009 yılıyla beraber CLK üretim bantlarından indi. W212 kasa kodunu taşıyan yeni E serisi ise Coupe ve Cabrio karoser seçenekleriyle CLK’nın boşluğunu farklı bir model ismiyle doldurmayı başardı.

Tasarım

E serisini ok misali ön tasarımını birebir alan aracın ön kısmında yer alan her öğenin köşeli uç kısımları dikkat çekiyor. LED gündüz farlarıyla diğer araçlar tarafından daha çabuk fark edilen test otomobilimizin önündeki Mercedes yıldızı da fark edilmesinin diğer nedeni. Dinamik ön tasarımdan başlayan sportif çizgiler aracın profilinde de devam ediyor. Aslında E Cabrio’nun tasarımını üstü açık ve kapalıyken iki farklı şekilde değerlendirmek gerekir. Üstü açıkken tüm ihtişamını sergileyen araç, bez tavanı kapalı durumdayken daha mütevazı bir görünüme kavuşuyor. Mercedes bu otomobilde hard top kullanmak yerine soft top tercih etmiş. Arka kısımda LED stop grubu ve difüzör kullanılması aracın dinamizmini arttırmış.



İç mekan
Mercedes E serisi ile çok benzer bir iç mekana sahip olan E Cabrio, kullanıcısını şık görünümle karşılıyor. Emniyet kemerini ileriye doğru uzatan mekanizma sayesinde, bu tarz araçlarda işkence haline gelen emniyet kemerine ulaşma işini kolaylıkla yapabiliyorsunuz. Bir önceki jenerasyon E Serisi’ne oranla düşen iç mekan kalitesine rağmen konsol hala kaliteli. Orta konsolun üst kısmında yer alan büyük bilgi ekranı ses sisteminin görsel ekranı olarak görev yapıyor. Nostaljik radyolara yaptığı göndermeyle beğenimizi kazanan müzik sisteminin ses kalitesi de iyi. Deri koltukların kalitesi çok iyi ve E Cabrio’da airscarf sistemi bulunuyor. Soğuk havalarda bile cabrio araç keyfi yaşamanızı sağlayan bu sistem, üç kademeli olarak kontrol ediliyor. Test aracımızda sistemi ilk çalıştırdığımız anda hafif bir koku geliyordu ancak bunun herhangi bir zararı yok.


Motor
Test aracımızda 1.8 litrelik turbo beslemeli bir motora görev yapıyordu. Bu motor 5500d/d’de 204hp güç, 2000 ile 4300d/d arasında 310Nm tork üretiyor. Motorun en büyük özelliği geçmişte kompresör teknolojisi kullanan Mercedes’in bu motorda turbo teknolojisini kullanıyor olması. 7.8 saniyede E Cabrio’yu 100 km/s hıza ulaştıran ünite gücünü arka tekerlere iletmek için 5 kademeli klasik bir otomatik şanzımanı kullanıyor. Mercedes’in 7 ileri şanzımanını oranla oldukça eski kalan bu şanzıman motorun gücünü törpülemenin yanı sıra çok da hızlı tepkiler veremiyor. Ayrıca bu şanzıman yüzünden yakıt tüketimi bir miktar yüksek oluyor. Testimiz süresince 12 lt/100 km ortalama yakıt tüketen E Cabrio dikkatli kullanıldığında 8.5 lt/100 km ortalama tutturabiliyor.


Konfor ve yol tutuş
Mercedes’den beklenen konforu vermeyi başaran E Cabrio’nun rahat ön koltukları uzun yolculuklarda bile misafirlerini yormuyor. Ancak arka koltuklar sınırlı diz ve baş mesafesi yüzünden uzun yolculuklar için pek uygun değil. Süspansiyon sistemine çok yumuşak diyemeyeceğimiz araç konfor ile yol tutuşunu iyi bir şekilde harmanlamış. Aracın üstü açık konumdayken iç mekanda rüzgar sirkülasyonu cabrio keyfi yaşatmaya yetiyor ancak 70 km/s hızın üzerinde arka koltuklarda oturanlar gelen rüzgardan ciddi manada rahatsız edici oluyor. Rijit şasisi ile çok az burulma gösteren E Cabrio, bir cabriodan beklenen yol tutuşu sunuyor. Hızlı girilen virajlarda arkasını bırakma eğilimi olan aracın ESP sistemi çok etkili bir şekilde aracı yolda tutuyor. Ayrıca ESP’yi kısmı olarak kapattığınızda ufak eğlencelere izin veren E Cabrio daha güçlü bir motorla gayet agresif bir araç haline gelebilir.

Güvenlik
Mercedes E serisi EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız ile ayrıldı. E Cabrio’nun ayrı bir katılımı bulunmuyor.


Yorum - Selim ERKEK

Lüks sınıfta cabrio keyfini yaşamak istiyorsanız çok fazla seçeneğiniz yok. Mercedes bu seçeneklerin içinde en elit markalardan birisi… Aracın dış tasarımının etkileyiciliği kadar, iç mekanı da insana güven veren bir tasarıma sahip. Test aracımızdaki kaplamaların kalitesi birçok Mercedes kullanıcısını tatmin etmese de kesinlikle kalitesiz değil. E cabrio, birçok cabrio aracın iç mekanında duyduğunuz çıtırtı seslerini en aza indirgemiş bir model. Bunda şimdiye kadar gördüğümüz en kaliteli bez tavanlardan biri olan açılır tavanın katkısı büyük. Ayrıca güncel C serisinin şasisini kullanan aracın burulması da yok denecek kadar az. Bu sayede virajlarda da güven veren araç zorlandığı zaman önden kaymaya başlıyor. 204 hp güç üreten motoru E serisine ortalama bir performans sunuyor ancak şanzımanın 7G-Tronic’i arattığını söylemeliyim.


Teknik Özellikler
Motor:250 CGI 
Motor Hacmi:1796 cc 
Silindir Adedi:4 
Maksimum Güç:204hp 5500 d/d 
Maksimum Tork: 310 Nm 2000-4300 d/d 
Performans  
 0-100 km/s Hızlanma 7,8 s
 Maksimum Hız: 240km/s
   
Frenler  
 Ön:Hava kanallı Disk
 Arka:Disk
   
Yakıt Türü Benzin
Yakıt Tüketimi  
 Şehir İçi:11,2 lt
 Şehir Dışı:6,4 lt
 Karma:8,2 lt
 Test:12 lt
   
Boyutlar  
 Uzunluk:4698 mm
 Genişlik:2015 mm
 Yükseklik:1398 mm
 Dingil Mesafesi:2760 mm
 Bagaj Hacmi:300-390 lt
 Yakıt Depo Kapasitesi:66/8 lt
 Boş Ağırlık:1695 kg
 Lastik Boyutu:235/45 R 17 

 

Mazda3 1.6 MZ-CD Touring: 'Keşke daha erken gelseydi!'

Mazda3 1.6 MZ-CD Touring: 'Keşke daha erken gelseydi!'

Şimdiye kadar hep tasarımıyla ön plana çıkmaya çalışan Mazda3, yeni motorlarıyla birlikte ekonomiyi de kullanıcılarına sunuyor. Mazda 323’ün yerini alan modelle ilk olarak 2004 yılında tanışmıştık. Akıcı tasarım detaylarıyla süslenmiş araç rekabet ettiği modellerin bir adım ötesinde duruyordu.
Ancak Mazda3, dizel motor seçeneğinin eksikliği ve benzinli motorunun yeterince verimli olmaması yüzünden ülkemizde beklenen satış rakamlarına ulaşamadı. Geçtiğimiz yıl tanıştığımız ikinci jenerasyon yine çok çekici bir tasarımla geldi ama bu sefer alternatif motor seçenekleri de vardı… Bunların içerisinde ülkemiz için en önemlisi 1.6 litrelik dizel motor geçtiğimiz aylarda satışa sunuldu.




Tasarım
Selefinin tasarım detaylarını çok fazla bozmadan devam ettiren Mazda3 eskisine oranla daha geniş görünen bir otomobil. Mazda’nın gülen yüzüne kavuşmuş olan aracın ön tampon tasarımı gerçekten çok başarılı. Sis farlarını çevreleyen plastik kapakların dizaynı bile Mazda3’ün ruhuna sportiflik katmaya çalışıyor. Mercekli farlarıyla keskin bakışlara sahip aracın arka stopları da kaşlarını çatmış gibi duruyor. Arka tamponun siyah alt kısmı aracın arkasına hareket katmış. Kırmızı beyaz renkli stop grubunun görünümü kesimlikle çok iddialı ve makyajlı Toyota Corolla’daki gibi ucuz görünmüyor. Mazda3 sınıfının en uzun modellerinden biri. 4460 mm’lik uzunluğuyla Ford Focus HB’den 12,3 cm, VW Golf’den 26,1 cm, Peugeot 308’den 18.4 cm ve son olarak Renault Megane’dan ise 16,5 cm daha uzun.






İç mekan
Mazda3’ün iç mekanına geçtiğimizde klasik Mazda çizgilerini buluyoruz. Derine konumlandırılan göstergeler ilk dikkati çeken detaylardan. Orta konsolun üstünde bulunan iki bilgi ekranı renklerinin farklı olması nedeniyle iç mekanın ahengini bozuyor. Ayrıca bu ekranlar gece yolculuklarında ön cama yansıyorlar. 3 kollu deri direksiyonun kalite hissi iyi. Ayrıca üzerinden ses sistemi ve yol bilgisayarı kontrol ediliyor. Şık orta konsolun mavi aydınlatmaları geceleri Mazda3’ün iç mekanına renk katıyor ve ses ayarı ile oynandığında ritmik olarak yanıp sönüyorlar. İç mekanın genelinde malzeme kalitesi tatminkar, ergonomik bir sorun bulunmuyor.




Motor
Mazda3 dizel motora kavuşmasını Mazda’nın Ford ile olan ortaklığına borçlu. Tabi bu motorun da PSA-Ford ortaklığında geliştirildiğini düşünürsek Mazda’nın kaputunun altında birçok markanın emeğinin geçtiğini söylemek yanlış olmaz. 1.6 litrelik MZ-CD motor 4000 d/d’da 109 hp güç ve 1750 d/d’da 240 Nm tork üretiyor. 5 ileri manuel şanzımanla gücünü ön tekerlere ileten motor soğukken sesli çalışıyor. Güç ünitesi Mazda3’ü 0’dan 100 km/s hıza ulaştırmak için 11 saniyeye ihtiyaç duyuyor. Alt devirlerde bile canlı olan bu motorun tek dezavantajı şehir içi tüketim verileri. Şehir içinde ortalama 6.9 lt/100 km yakıt tüketen motor uzun yolda ise 5 lt/100 km ortalama tüketim değerlerini tutturdu. Tabi bu değer bile fabrika verisinin yaklaşık 1,2 litre üzerinde.






Konfor ve yol tutuş
Ford C1 platformunu kullanan Mazda3, kompakt sınıfın en iyi yol tutan modellerinden biri olan Focus ile platform kardeşi. Hızlı girilen virajlarda kontrollü şekilde kayan Japon’un ESP sistemi hızlı bir şekilde müdahale ediyor ve araç yola dönüyor. Mazda3’ün elektrik destekli direksiyonunun hassasiyeti insanı bol virajlı yollarda mest ediyor. Yüksek süratlerde bile son derece stabil olan aracın frenleri de güvenlik sınırları içerisinde bir performans sergiliyor.
5 kişinin rahatlıkla yolculuk edebileceği iç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi yolculuk konforunu arttırıyor. Rahat koltukların yan destekleri de bu sınıf için yeteri kadar iyi. Yolculuk esnasında içeriye az miktarda motor sesi geliyor fakat yol sesi konusunda Mazda’nın kat etmesi gereken daha çok yol var. Son olarak aracın klima sisteminin performansını çok beğendiğimizi söylemeliyiz.






Güvenlik
Mazda3, ilk jenerasyonunun EuroNcap çarpışma testinde aldığı 4 yıldızı yeni jenerasyonda 5 yıldıza yükseltmeyi başardı. Mazda3, sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıklarını ayrıca ESP sistemini standart olarak sunuyor.





Yorum - Selim ERKEK


Kompakt HB’leri en yakışıklısı sonunda dizel motoruna kavuştu. Ford, Peugeot, Citroen ve Volvo modellerinden tanıdığımız 1.6 litrelik ünite Mazda3’de de iyi işler çıkarıyor. Şehir içinde bir miktar yüksek kalan yakıt tüketimine rağmen benzinli kardeşine oranla önemli bir tasarruf sağlayacak modelin satmaması için hiçbir neden bulunmuyor. Zengin donanımı, tasarımı ve ekonomik motoruyla bu sınıfın zirveye oynaması gereken modellerinden biri olan araç, Mazda’nın sorunsuzluk imajını da arkasına alarak çok iyi satış rakamlarına ulaşabilir. Zevk alarak kullandığım aracın sert vites geçişleri hoşuma gitse de şehir içi dur kalk trafikte yorucu olabiliyor.






Teknik Özellikler
Motor:1.6 MZ-CD 
Motor Hacmi:1590 cc 
Silindir Adedi:4 
Maksimum Güç:109hp 4000 d/d 
Maksimum Tork: 240 Nm 1750 d/d 
Performans  
 0-100 km/s Hızlanma 11 s
 Maksimum Hız: 187 km/s
   
Frenler  
 Ön:Hava kanallı Disk
 Arka:Disk
   
Yakıt Türü Dizel
Yakıt Tüketimi  
 Şehir İçi:5,8 lt
 Şehir Dışı:3,8 lt
 Karma:4,5 lt
 Test:5,4 lt
   
Boyutlar  
 Uzunluk:4460 mm
 Genişlik:1755 mm
 Yükseklik:1550 mm
 Dingil Mesafesi:2640 mm
 Bagaj Hacmi:340 lt
 Yakıt Depo Kapasitesi:55 lt
 Boş Ağırlık:1180 kg
 Lastik Boyutu:205/55R16

 

BMW 3.16 Otomatik: 'Sınıfının En Sportif Görüneni!'

BMW 3.16 Otomatik: 'Sınıfının En Sportif Görüneni!'

BMW 3 serisinin 1975 yılında başlayan macerası beşinci jenerasyonu ile devam ediyor. Ülkemizde özellikle dördüncü jenerasyonunda altın dönemini yaşayan 3 serisi, her zaman sportifliği ile ön plana çıktı. Son jenerasyonun eleştirilen arka kısmını geçen yıl yaptığı makyajla değiştiren firma, aracın genelinde de ufak tefek değişiklikler yaptı.
Tasarım
Chris Bangle’ın başlattığı tasarım anlayışıyla şekillendirilmiş E90 kasa kodlu seri, bazı kesimler tarafından olukça fazla eleştirilmişti. Tabi bu eleştirilerin bu kadar fazla olmasının sebebi bize göre bir önceki jenerasyon E46’nın çok başarılı bir tasarıma sahip olmasıydı. 2009 yılında yapılan makyaj operasyonunda aracın en çok eleştirilen bölümü olan arka kısım, E46 ile E90 harmanlanarak oluşturulmuş bir tasarıma kavuştu. Bir BMW klasiği haline gelen angel far halkalarının ve büyük BMW böbreğinin öne çıktığı ön kısım aracın sportifliğini çok iyi bir şekilde vurguluyor.

İç Mekan
3 serisi sürücüsü, kolay kontrol edilen koltuk ayarlarını ve direksiyon ayarını yaparak kendine uygun sürüş pozisyonu bulmakta zorlanmıyor. Birçok araca göre küçük olan 3 kollu direksiyon simidinin arkasında artık bıkkınlık vermeye başlayan klasik BMW göstergeleri bulunuyor. Aslında gayet başarılı olan bu gösterge grubu biraz daha süslenmiş olsa hiç fena olmazdı. Son derece sade bir konsola sahip 3 serisinin müzik sistemi ve klima ayarlarını yapmak oldukça kolay. Orta havalandırmaların arasına konumlandırılan düğmelerden biri merkezi kilidi kontrol ederken diğeri ESP’yi kontrol ediyor.  Start stop düğmesi ile çalışan motoru ateşleyebilmeniz için anahtarı yuvaya sokmanız gerekiyor. 3 serisinin arka kısmı iki kişi için yeterli yaşam alanını sunabiliyorken ortada oturacak üçüncü kişi. Yüksek şaft tüneli sebebiyle pek rahat edemiyor.

Motor
BMW 3 serisinin en güçsüz motoruna sahip olan test aracımız1.6 litrelik motoruyla düşük vergi diliminde yer almanın avantajını yaşıyor. 6000 d/d’da 116 hp güç üreten motor, maksimum torku 150 Nm’yi 4300 d/d’de veriyor. 0-100 km/s hızlanmasını 13.4 saniyede gerçekleştiren aracın maksimum hızı 203 km/s. 6 ileri otomatik şanzımanla gücünü arka tekerlere ileten motorun yakıt tüketim değerleri çok da etkileyici değil. Fabrika verisi şehir içi yakıt tüketimi 11 lt/100 km iken şehir dışı tüketim ise 6.2 lt/100 km. Bizim testimiz süresince 3.16, 100 km’de ortalama 11.2 litre yakıt tüketti. Performans beklentisi olmayan kullanıcılara hitap eden 3.16’nın otomatik vitesinde bulunan spor modu çok fazla işe yaramıyor.

Yol tutuş ve konfor
Sert bir süspansiyon sistemine sahip olan 3 serisinin sportiflik ile konfor arasındaki bölgeden sportifliğe daha yakın olduğu görülüyor. Yeterli yan destek sunan ön koltuklarda yolculuklar oldukça rahatken, arka kısımda bir miktar sıkışıklık söz konusu. 50:50 ağırlık dağılım oranına sahip 3 serisinin alüminyum ön aksı ve beş kollu arka aksı arasındaki ağırlığın aynı olması aracın yol tutuşunu üst limitlere çekiyor. Mükemmel bir direksiyon hassasiyetine sahip aracın manevra kabiliyeti de çok iyi. Ancak sert direksiyonun herkesin hoşuna gitmeyebilir. Orta konsolda bulunan DTC tuşuna ilk basıldığında göstergelerde DSC ışığı yanıyor ve aracın stabilite programı devreden çıkıyor. Bu tuşa basılı tuttuğunuzda ise çekiş kontrolü de tamamen devreden çıkmış oluyor. Arkadan kayma eğilimi olan aracın DSC sistemi hafif kaymalardan sonra hafif müdahalelerle aracın yolunu bulmasına yardım ediyor.

Güvenlik
BMW 3 serisi girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız ile ayrıldı.

Yorum-Selim ERKEK-arabam.com


Makyajdan sonra çirkin stop grubunu sihirli bir değnek değmişçesine değiştiren 3 serisi, premium sınıfın gerekliliği olan otomatik vites opsiyonu ile birlikte daha iyi satış rakamları yakalayacaktır. 1.6 litrelik motoru içinse pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Çağın gerisinde kalmış bir motor olarak gördüğüm motor son dönemini yaşıyor. Zaten birçok ülkede BMW bu motoru satışa sunmuyor. BMW gibi harika motorlar sunan bir markanın küçük hacimli aşırı beslemeli motorlarının gelmesi bu kadar gecikmemeliydi. Mercedes’in C180 K’da sunduğu kompresörlü motorun performansı bu sınıf için alt değer olmalı diye düşünüyorum. BMW 3 serisinde istediğimiz performansı verecek küçük hacimli motorlar için altıncı jenerasyonu beklemeliyiz. Motorun zayıflığı dışında eleştirilecek bir noktanın olmadığı aracın yol tutuşu ve yüksek hızlarda verdiği güven hissi üst düzeyde. Son olarak aracın kapı kollarının altına yerleştirilmiş mini ledler, geceleri araca çok şık bir görüntü katıyor.