Ford Focus 1.0 Ecoboost test yorumları: Hacmi değil, işlevi...

Hiçbir Focus jenerasyonu son nesil kadar çok yeniliğe şahit olmamıştı. Üçüncü jenerasyon Focus, çok zengin bir donanım listesine sahip. İlgi çekici konfor ve güvenlik ekipmanlarının yanında yeni nesil Focus, yepyeni motorlara da kavuştu. İlk olarak 1.6 litre atmosferik 125 hp, 1,6 turbo Ecoboost 180 hp ve 1.6 litre 95 ve 115 hp iki farklı güçte dizel motorlarla satışa sunulan model geçtiğimiz günlerde yepyeni bir üniteye daha kavuştu: 1.0 Ecoboost! Sedan, hatchback ve stationwagon versiyonla beraber satın alınabilen 1.0 Ecoboost düşük vergi avantajı ve yakıt ekonomisi ile iddialı.



Tasarım
Ford Focus ilk nesliyle başlattığı tasarım çizgisini ikinci neslinde bir adım ileriye taşımayı başarmış bir modeldi. Üçüncü nesil bu çizgiden biraz uzaklaşmış gibi görünse de özünü kaybetmemiş ve hala dinamik görünmeyi başarıyor. Ön tasarımda yeni far yapısının LED gündüz farlarına kavuşmuş olması dikkat çekiyor. Tamponun hava ızgaralarında iki üçgen yapının oluşturulması ön tasarımı tamamlıyor. Arka tasarımında ince stop grubu kullanmaktan vazgeçen Focus daha yayvan bir tasarıma geçmiş. Bir Focus’un 1.0 litrelik minik bir motora sahip olduğunu anlamanın tek yolu bagaj kapağındaki Econetic Technology logosu. 4358 mm uzunluğundaki Focus HB, en büyük rakibi VW Golf Mk6’dan 15.9 cm, Peugeot 308’den 8.2 cm ve Renault Megane’dan 6.3 cm daha uzun. Tüm bu boyutlara rağmen Focus’un sunduğu 316 litrelik bagaj hacmi ise hayal kırıklığı yaşatıyor. Hatta Comfort donanımla aldığınız Focus’un bagaj hacmi 277 litreye düşüyor ki bu durumda Fiesta’dan bile daha düşük kapasite sunuyor.

İç mekan
Ford Focus’un iç mekanı donanıma göre çok büyük farklılık gösterebiliyor. Test aracımız deyimi yerindeyse ağzına kadar donanımla doldurulmuş bir araçtı ve görsel olarak çok iyi göründüğünü söylemeliyiz. İçeride kullanılan malzemelerin kalitesi sınıfının en iyileri arasında gösterilebilir. Ön konsolda Sony marka ses sistemi ışıldıyor. Bu sistemle USB veya Bluetooth üzerinden çok kaliteli müzik dinleyebiliyorsunuz. Kullanımı ise biraz alışkanlık gerektiriyor. Direksiyon üzerindeki tuşlarda açıklayıcı yazı veya sembollerin olmaması uzun bir süreden sonra rahat kullanabileceğiniz anlamına geliyor. Alıştıktan sonra ise yol bilgisayarını, hız sabitleyiciyi, telefonunuz ve müzik sisteminizi buradan kumanda etmek çok kolay. İç mekanda yeterli sayıda eşya gözü var ama orta konsolda cüzdan koyulacak bir bölme olsaymış daha iyi olurmuş.
Klima sisteminin altında bulunan düğmelerden biri Focus’un otomatik park asistanını devreye alıyor. Sistem yolun sağ veya sol tarafında araca uygun park yeri arıyor ve bulduğunda renkli bilgi ekranından sizi yönlendirmeye başlıyor. Bu andan sonra siz sadece gaz ve frene komuta ediyorsunuz, direksiyon ise Focus tarafından yönlendiriliyor. Sistemin düzgün kaldırımların olduğu yerlerdeki park performansı gayet iyi.
Focus’un şık iç mekanı geceleri de çok iyi görünüyor. Değiştirilebilir renklerdeki LED ambians aydınlatmaları ortama farklı bir hava katmış.

Motor
İşte bu testin en çok merak edilen kısmı! Kaputun altında 1.0 litrelik 3 silindirli bir motor yatıyor. Turbo beslemeli motor 2012 yılının en başarılı motoru seçildi ve hacmine göre yaptığı iş gerçekten şapka çıkartılacak cinsten. İlk çalışma anında 3 silindirli olduğunu birkaç salise gizleyemeyen Ecoboost ünite, sonra ise sadece çok hassas kulaklar tarafından tanınabilir. 6000 d/d’de 125 hp güç üreten motor, 1400 d/d’den itibaren elde ettiği 170 Nm torku ile, yavaş yavaş yerini alacağı 1.6 litrelik atmosferik ünite ile benzer performans verilerine sahip. Focus HB’i 11,4 saniyede 100 km/s hıza ulaştıran ünite 195 km/s’lik maksimum hız verisine sahip. Tüketim değerleri açısından 1.6 atmosferik motordan çok daha ekonomik olduğunu ise söylemeye gerek yok. Testimiz süresince 7 lt/100 km ortalama yakıt tüketimine imza atan model, manuel şanzımanının 6 kademeli yapısı sayesinde uzun yolda çok ekonomik bir karaktere bürünüyor.


Konfor ve yol tutuş
Yeni Focus beraberinde getirdiği teknolojik yeniliklerle sınıf standartlarını tekrar belirliyor. Aracın en çok ilgi gören özelliği otomatik park asistanı son derece başarılı şekilde çalışıyor. Park yeri bulma konusunda kararsızlık yaşamayan sistem basit kullanımıyla beğenimizi kazandı. Focus’da sunulan bir diğer yenilik ise aktif şehir içi güvenlik sistemi. Volvo modellerinden tanıdığımız sistem Volvo’daki gibi yaya algılama özelliğine sahip değil ancak önünüze çıkan otomobilleri algılayarak otomatik olarak fren yapabiliyor. 30 km/s hızın altında çarpışmaları engellemesi amacıyla geliştirilmiş teknoloji şehir içinde yaşanılan maddi hasarlı kazaların önüne geçmek için sürekli olarak görevde.


Test aracımızdaki bir diğer güvenlik donanımı ise şerit takip sistemiydi. Şeritleri algılayan sistem şerit dışarısına taşmaya başladığınızda isterseniz sizi sadece uyarıyor, isterseniz ise önce titreterek uyarı sonrasında ise direksiyona müdahale ederek sizi şeridinize sokuyor. Sistemin çalışma kararlılığı son derece iyi.

Yeni Focus’da iyi çalışan bir süspansiyon sistemi kullanılmış. Darbeleri başarılı şekilde emen amortisörler keyifli kullanımlara olanak sağlıyor. İç mekan sessizliği önemli ölçüde arttırılmış ve bu sayede konfor önemli ölçüde yükselmiş. Arka koltuklarda sunulan diz mesafesinin tatmin edici olmadığını söylemeliyiz.
Focus sınıfının en iyi yol tutan aracı unvanını zorlanmadan devam ettireceğe benziyor. Araç virajları çok kontrollü bir şekilde alabiliyor. Yeni geliştirilen Dinamik Tork Kontrolü ile Focus’un zaten iyi olan yol tutuşu bir adım ileriye taşınmış. Viraj çıkışlarında gaza yüklendiğinizde içeride kalan tekerleğe fren yapan sistem, hem bu tekerleğin patinaja düşmesini engelliyor hem de buraya iletilen torkun kesilerek viraj dışında kalan ve yola daha iyi tutunabilen tekerleğe iletilmesini sağlıyor. Focus hisli frenleriyle de sürücüsüne güven veren bir yapıda.

Güvenlik
Yeni Ford Focus, EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız alarak güvenliğini kanıtladı. Önden çarpışma testinde Ford Focus’un kabini sağlam kaldı. Mankenlerin göğüs, uyluk ve diz bölgesi gayet iyi korundu. Sadece sürücünün bir ayağı biraz daha fazla darbe aldı. Farklı boydaki mankenler ve farklı oturma pozisyonlarında yapılan testlerde de Ford aynı başarıyı gösterdi.
Yan çarpışma testinde de mankenleri iyi koruyan Focus’un sürücüsünün alt kısmı hafif darbe aldı. Tekrarlı yan direk çarpışma testinde ise mankenin göğüs bölgesi sınır değerlerde korundu. Ford Focus koltukları, arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisinde iyi koruma sağladı.
Yorum – Selim Erkek
Hacim küçültme modasının en başarılı örneklerinden biri 1.0 Ecoboost ünite. Yeni motor 3 silindirli motorların alışıldık huzursuzluğunu barındırmıyor. Titreşim çok hassas ve uzman kişilerin ayırt edebileceği seviyede düşük ve sesi rahatsız edici değil. Hatta pek çok kişi 5000 d/d’den sonra çıkarttığı sesleri sevebilir bile! Sakın bu motora burun kıvırmayın, Ford 1.0 Ecoboost motoru ilerleyen günlerde yeni Mondeo’nun kaputunun altında da göreceğiz. Bu kadar övdüğüm motorun şehir içi yakıt tüketimi ise bana biraz yüksek geldi. İstanbul’da 7.5 lt/100 km’nin altına inmek biraz zor gibi. Uzun yolda ise 5 lt/100 km’yi görünce mutlu olacağınıza eminim. Focus’u değerlendirirsek, yukarıda yazdığım donanımlarla Focus çok güvenli ve konforlu oluyor. Sürüş keyfi konusunda da sevdiğim otomobillerden biri olan modelin en çok eleştirilecek noktası bagaj hacmi oluyor. Ford’un, Focus’da yaptığı boyut artışının nereye harcandığı merak konusu!