Opel Astra 1.6 Sport: ‘Dar kesim!’
Alman üretici Opel’in kompakt sınıftaki temsilcisi Astra yeni nesliyle sınıf liderliğine oynuyor. 1991 yılında Opel Kadett’in yerini alan Astra F önemli satış rakamlarına ulaştı. 1998 yılına gelindiğinde yerini Astra G aldı ve Türkiye’de çok sevildi. Özellikle Bertone tarafından tasarlanmış Coupe versiyonu birçok kişinin hayallerini süsleyen otomobil oldu. 2004 Nisan ayında Astra’nın 3. jenerasyonu olan Astra H piyasaya sürüldü. 2009 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan son jenerasyon Astra J tam da beklediğimiz gibi yol tutuş ustası bir model olarak geri geldi.
TasarımMarkanın Insignia ile başlayan tasarım akımına uyan model, LED destekli farları ve akıcı kaput çizgileriyle dikkat çekiyor. Yandan bakıldığında kromajlı cam çerçeveleri hemen göze çarpıyor. Astra yatık A ve C sütunları nedeniyle sportif görünüyor. Eğimli arka cam ve arka spoyler arka görünümü canlı kılan öğeler.
İç mekan
Ön koltuğa oturulduğunda oldukça sportif bir iç mekanla karşılaşılıyor. Derin sportif göstergeler kontağı açmanızla harekete geçip görsel şovlarını sunuyorlar. Orta konsol bazıları için oldukça karmaşık olabilir. 42 tane kontrol butonunun olduğu konsolu kullanmak bir miktar alışkanlık gerektiriyor. Büyük navigasyon ekranından kontrol edilen müzik sistemi iyi ses kalitesine sahip. İç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi bir önceki nesle göre artış göstermiş. Eski Astra’nın en çok eleştirildiği noktalardan olan yetersiz eşya gözü problemi yeni Astra’da giderilmiş. Gece sürüşlerinde Astra’nın iç mekanı kırmızı led ışıkları sayesinde çok çekici görünüyor. Yarı deri ön koltuklar spor araçlar kadar iyi yan desteğe sahip. Astra’nın eksi puan aldığı nokta ise arka diz mesafesi oluyor. Büyüyen boyutlarına rağmen Astra arka kısımda yeterli yaşam alanını sunamıyor. Eğimli C sütunu yüzünden baş mesafesi de pek iç açıcı değil. 370 litrelik bagaj hacmi sınıf ortalamalarında. Astra iç kısma neredeyse hiç yol sesi almıyor ancak hafif bir motor ve rüzgar sesi duyuyorsunuz. Fakat otoyol dışına çıkıp bozuk zeminde ilerlediğiniz süspansiyon sisteminden gelen sesler kulaklarınızı tırmalamaya başlıyor.
Motor
Test aracımızda Opel’in uzun yıllardır kullandığı 1.6 litrelik Ecotec motor görev yapıyordu. Bu motor 6000 d/dk’da 115 hp güç ve 4000 d/dk’da 155 Nm tork üretiyor. 1318 kg’lık aracı hızlandırmata zorlanmayan motorun çıkardığı sesler bir çok kişinin hoşuna gidebilir. Tabi ki herkesin performans beklentisi farklı oluyor… Astra’yı performanslı kullanmak istiyorsanız yüksek devirlere çıkmanız gerekiyor. 5 ileri şanzıman motor ile uyumlu çalışıyor ve aracı 0’dan 100 km/s hıza çıkarmak için 11,7 saniyeye ihtiyaç duyuyor. Astra’nın maksimum hızı ise 188 km/s. Tabii yüksek devirlerde kullanım yüksek yakıt tüketimi anlamına geliyor. Test ortalaması olarak ölçtüğümüz 8.8 litre bunun en büyük kanıtı.
Yol tutuş ve konfor
Opel Astra’nın en iddialı olduğu konuların başında yol tutuş geliyor. Opel mühendisleri bu aracın süspansiyon sistemi için fazlaca uğraş vermişler. Geliştirilen FlexRide sistemi test aracımızda olmamasına rağmen Astra çok iyi yol tutuşa sahipti. Watt bağlantılı arka süspansiyon sistemi sayesinde arttırılan yol tutuş otomobili tam bir viraj avcısı yapıyor. Hassas direksiyon sistemi sayesinde istediklerinizi tam olarak yapabilen Astra, güçlü frenleri ile de beğenimizi kazandı. İç mekanda özellikle bozuk yollarda sarsıntı miktarı biraz fazla. Süspansiyon sisteminin neden olduğu sertlik çok rahatsız edici boyutta olmasa da bu sınıftaki araçlar tamamen sportiflik düşünülerek tasarlanmamalı.
Güvenlik
2009 yılında Euto Ncap testine giren Opel Astra, beş yıldız ile tam not almayı başarmış bir otomobil.
Yorum: Selim ERKEK
Opel Astra’nın en etkileyici özelliği yol tutuşu. Ray üzerinde ilerliyormuş gibi giden araç çok başarılı tepkilere sahip. Test aracında direksiyona geçtiğimde şöyle bir ikilem yaşadım; ‘Astra spor bir araç mı yoksa sıradan bir kompakt HB’mi?’. Sıradan bir hatchback ise neden bu kadar sert? Spor bir araçsa 115hp’lik motorun burada ne işi var? Ailelerin tercih edeceği bir modelin bu kadar sert olmasını pek mantıklı bulmuyorum açıkçası. Sonuçta bu modelin 180hp’lik bir seçeneği ve yakında çıkacak OPC versiyonu da olacak. Büyüyen boyutların iç mekana basıklık olarak yansıması da diğer bir eksi yön. VW Golf, Astra kapışmasında Opel’in en büyük darbeyi iç mekan ferahlığından yiyeceğini düşünüyorum. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Astra rakibi Golf’e oranla çok daha çekici bir otomobil. Fakat şu anki satış fiyatı da pek rekabetçi değil. Opel’in Türkiye’de çok sevilen bu modeli satması için fiyatı daha uygun tutması gerektiğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder