İkinci Dünya Savaşı’nın yükünü omuzlamış bir araç konuğumuz oldu. Dördüncü jenerasyonu ile yollarda olan Wrangler’ın tarihi 1941 yılına kadar uzanıyor. Her ne kadar Wrangler adını alması 1987 yılında olsa da, büyükbabası Jeep Willys’in torunu olduğunu gizleyemiyor. İkinci Dünya Savaşı bitene kadar üretilen Willys, hayatımıza ‘Jeep’ kavramını sokan arazi aracı oldu. Basit mekanik yapıları ve harika arazi yetenekleri ile off road tutkunları için her zaman özel bir yeri olan aracın modası hiçbir zaman geçmedi. Jeep denildiğinde ilk aklımıza gelen modelin son üyesi biraz daha modernleşmiş olsa da hala safkan bir arazi aracı.
Tasarım
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Jeep Wrangler hangi soydan geldiğini hiçbir şekilde gizleyemiyor. Aracın tasarımının genel hatlarını oluşturan yuvarlak far yapısı, dar kaput, Jeep ön ızgarası ve düz arka tasarımı 70 yıldır aynı gibi. Dik ön cam, gövdeden bağımsız plastik çamurluklar ve ilkel bez tavan günümüz şartlarından çok uzak olsa da Jeep ruhunu yaşattığı için gözümüze hoş geliyor. Ön tampona yerleştirilmiş vinç ve tavan hizasındaki şnorkel Wrangler’la her yere korkusuzca gidebileceğiniz anlamına geliyor. Aslında Wrangler’ı arazi şartlarına biraz daha uygun hale getirmek mümkün. Kapıları söktükten sonra, tavanın zahmetli mekanizmasını da açarak aracınıza buggy benzeri bir görüntü kazandırabilirsiniz. Wrangler’ın 44.3 derecelik yaklaşma açısı ve 31,4 derecelik uzaklaşma açısı onu arazide neredeyse sınır tanımaz bir canavara dönüştürüyor. Jeep Wrangler’ın şnorkelle ne kadar derin sulardan geçebileceğini test edemedik ancak internete 1.5 metreden derin yerlerden rahatlıkla geçtiği videolar mevcut.
İç mekan
70 yıllık zaman dilimi iç mekanda büyük değişikliklere sebep olmuş. Ele iyi oturan kaliteli bir deri direksiyona sahip Wrangler’ın gösterge paneli hala nostaljik sayılabilir. Direksiyon üzerindeki hız sabitleyici beklenmeyen donanımlardan. Aracın genelinde kolay temizlenebilir sert plastik malzemeler kullanılmış. Malzemelerin kolay temizlenebilir yapıda olması bir arazi aracı için çok önemli. Bu aracın içini arazi sürüşü yaptıktan sonra hortumla yıkayabilirsiniz. Tabanda bulunan tapalar suyu tahliye edebilmek için düşünülmüş. Dik yapılı orta konsolun üst kısmında basit görünümlü bir müzik sistemi bulunuyor. Hemen altındaki dört düğme elektrikli camları kontrol ediyor. Yerleri eleştirilebilir ancak, daha önce de bahsettiğimiz gibi Wrangler’ın kapıları sökülebiliyor olması bu konumlandırmanın asıl sebebi. Yan destekleri yetersiz koltukların arasında geniş bir kapaklı kol dayama var. Küçük eşyalar için çok fazla yer bulamayacağınız Wrangler’da burası bulunmaz nimet. Hatta küçük torpido gözünden daha işlevsel olduğunu bile söyleyebiliriz. Otomatik vitesli aracımızın arazi modları arasındaki geçiş ufak bir vites koluyla gerçekleştiriliyor. “Dana 44 Heavy Duty” ön ve arka diferansiyel kilitleri ile ön viraj demiri ise direksiyonun sol tarafına yerleştirilmiş iki ufak düğme ile kontrol ediliyorlar. Araçta, ses sistemi dışında lüks olarak görebileceğiniz hiçbir donanım bulunmuyor. Tavanın ortasından geçen B sütununa yerleştirilmiş hoparlörler beklenmeyen bir donanım olsa da görüntüleri kadar etkili ses veremiyorlar. Bez tavanın içeriden görüntüsünün pek hoş göründüğü söylenemez doğrusu.
Motor
Dağılan Daimler-Chrysler ortaklığının son ürünlerinden biri olan 2.8 CRD motorun görev yaptığı Wrangler, kendisine arazi de yetecek güce sahip. 3600 d/d’de 200 hp güç üreten motor, asıl maharetini tork değerinde gösteriyor. 1600-2000 d/d arasında üretilen 460 Nm’lik tork “4.00:1 Low Range” oranlı arazi şanzımanı ile birlikte inanılmaz işler çıkarabiliyor. Pek de alışık olmadığımız kadar yüksek ve kaba bir sese sahip motor arazide Wrangler’ı mahcup etmiyor. Üstelik asfalt üzerine çıktığınızda da 2005 kg ağırlığındaki aracı 10.7 saniyede 100 km/s hıza ulaştırıp, 172 km/s maksimum hıza çıkartabiliyor. Wrangler ile yaptığımız test sonucunda ortalama yakıt tüketimi 11 lt/100 km’yi gösteriyordu. Hafif arazi şartlarında tüketim sürekli dört çekerin de etkisiyle 15 lt/100 km’yi rahatlıkla aşıyor.
Konfor ve yol tutuş
Konfor beklentisinde olanlar Wrangler’a hiç yaklaşmasınlar bile! İçeriye deli gibi rüzgar sesi geliyor, araç gövdesinin salınımları rahatsız edici boyutta ve koltuklar çok da konforlu değil. İşin özeti Wrangler bir ailenin tek aracı olamayacak kadar konforsuz. Asfalt üzerindeki başarısından söz etmek de pek mümkün değil. 120 km/s süratin üzerine çıkıldığında Wrangler dengesini kaybetmeye başlıyor. Direksiyonu hissiz, yol tutuş ise dikkatli olunmasını gerektirecek kadar kötü. Yüksek süratte yapılan ani frenlerde aracın verdiği tepkiler de tedirginlik verici olabiliyor. Buraya kadar bahsettiklerimiz zaten bilinen noktalar ve Wrangler düşünenlerin göz ardı edebileceği sorunlar.
Wrangler, dünyanın en zorlu arazilerinde kendisini kanıtlayarak Jeep Trail Rated® işareti ile ödüllendirilmiş. Bu logoya sahip olabilmek için çekiş kapasitesi testi, yerden yükseklik testi, sudan geçiş testi, manevra kabiliyeti ve artikülasyon testlerini başarıyla geçmek gerekiyor.
Rock-Trac adı verilen dört çeker sistemiyle yüksek torku lastiklerine ileten Wrangler Rubicon, kusursuz bir kaya tırmanışçısı. Wrangler Rubicon kayalara tırmanırken veya kayalardan inerken kontrollü 3.5 km seyir hızına olanak sağlayan 73.3:1 yavaş seyir oranına sahip. Dana 44 ön ve arka aksı yüksek dayanım sağlayarak zorlu koşullarda korkusuzca tırmanmanızı sağlıyor.
Wrangler Rubicon tabiî ki sadece kayalara tırmanmada başarılı değil. Çamurda ve kumda da tereddütsüz ilerlediğimiz araçta bulunan vinç insana büyük güven veriyor.
Güvenlik
Jeep Wrangler’ın EuroNcap çarpışma testine bir katılımı bulunmuyor. ABS ve ESP’nin standart sunulduğu modelde sadece ön hava yastıkları mevcut.
Yorum-Selim ERKEK
Volkswagen’in Golf modeli için kullandığı bir slogan var: ‘Efsaneler asla ölmez, sadece şekil değiştirir’. Teste aldığımız bu efsane model için şekil değiştirmiş demek pek mümkün değil. Askeri yeşil renkte bir Wrangler’ı çoğu kişi eski bir araç zannedecektir. 70 yaşında bir aracın hala bu kadar iyi görünmesi ise algılarımızın kalbimize yenik düşmesinden kaynaklanıyor. Test aracımızın sahip olduğu vinç ve şnorkel lüks şehir SUV’lerinden daha havalı - tabi anlayana- görünüyor. Devasa boyutları insana güven verirken trafikte de itibar görüyor. Bu araçla uzun yolculuklara çıkıp, otoyolda hızlı sürüşler yapamazsınız ama gitmek istediğiniz her yere gidebilirsiniz. Eğer ikinci bir araca Wrangler parası ayırabiliyorsanız ve doğayla iç içe hafta sonlarına özleminiz varsa bu araç sizi çok mutlu edebilir.
Teknik Özellikler | ||
Motor: | 2,8 CRD | |
Motor Hacmi: | 2776 cc | |
Silindir Adedi: | 4 | |
Maksimum Güç: | 200 hp 3600 d/d | |
Maksimum Tork: | 460 Nm 1600-2000 d/d | |
Performans | ||
0-100 km/s Hızlanma | 10,7 s | |
Maksimum Hız: | 172 km/s | |
Frenler | ||
Ön: | Disk | |
Arka: | Disk | |
Yakıt Türü | Dizel | |
Yakıt Tüketimi | ||
Şehir İçi: | 10,3 lt | |
Şehir Dışı: | 7,9 lt | |
Karma: | 8,8 lt | |
Test: | 11 lt | |
Boyutlar | ||
Uzunluk: | 4751 mm | |
Genişlik: | 1877 mm | |
Yükseklik: | 1865 mm | |
Dingil Mesafesi: | 2947 mm | |
Bagaj Hacmi: | 498 lt | |
Yakıt Depo Kapasitesi: | 85,2 lt | |
Boş Ağırlık: | 2055 kg | |
Lastik Boyutu: | 245/75 R17 |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder