Analytics

Bu Blogda Ara

29 Nisan 2012 Pazar

DACIA LODGY: ULAŞILABİLİR FİYATA KOMPAKT BİR MPV




·         Logan, Sandero ve Duster’dan sonra Dacia ürün gamına yepyeni bir oyuncu; Dacia, Lodgy ile MPV segmentine iddialı bir giriş yapıyor.
·         Dacia Lodgy ile sıfır km bir MPV sahibi olmak çok daha kolay. Lodgy, ikinci el MPV müşterisi ailelere yepyeni, çok yönlü ve uygun fiyatlı bir araca geçiş yapma imkanı sunuyor.
·         Lodgy 5 ve 7 kişilik iki versiyon ile pazara sunuluyor. Sıradışı cömert boyutlar ve modülerlik sunan Lodgy, geniş bagaj hacmi ile sınıfının en iyileri arasında yer alıyor. Dacia’nın yepyeni MPV’si pratik ve kullanışlı bir düzene sahip ve 2,617dm3’e kadar taşıma kapasitesine sahip bir bagaj hacmi sunuyor.
·         Lodgy ile birlikte, Dacia ürün gamında daha önce yer almayan teknolojik ekipmanlar sunuluyor. Bu ekipmanlardan bazıları; ön panele entegre edilmiş olan dokunmatik yedi inçlik ekrana sahip MEDIA NAV multimedya/navigasyon sistemi, hız sınırlayıcı ve arka park sensörleri. USB ve bluetooth Dacia ürün gamında ilk kez standart olarak yer alıyor.
·         Lodgy güvenlik donanımları ile de fark yaratıyor. ABS ve ESP’nin standart olarak sunulduğu bu yeni modelde 2 yan hava yastığı ve hız sınırlayıcı opsiyon olarak sunuluyor.
·         Lodgy, başlangıçta iki motor seçeneği ile satışa sunuluyor: 1.5 dCi 90bg beş ileri ve 1.5 dCi 110bg altı ileri vites.
·         Dizel motorların her ikisi de Dacia’nın eco² imzası ile uyumlu olup, son derece düşük yakıt tüketimine ve CO2 emisyonlarına sahip. 4.2 litre/100km (109g CO2/km) ve 4.4 litre/100km (116g/km)
·         Uluslararası yönü ile paralel olarak Lodgy, kısa bir süre önce hizmete giren dünyanın ilk sıfır karbon ve sıfır atıklı otomobil fabrikası olan Tanger tesislerinde üretiliyor.
·         Lodgy, Fransa’da 9.900€’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Dacia’nın yeni MPV’si Avrupa’da Mayıs ayında satışa sunuluyor. Türkiye’de ise ilk gösterim, 2012 İstanbul Autoshow’da.


Güvenli ve sağlam bir tasarım
Lodgy, çekici iç mekanı ve modern ekipmanları ve güçlü performansıyla markanın bütün kuvvetli yönlerini sergileyecek olan yeni nesil Dacia araçlarının müjdecisi. 4.50 metrelik uzunluğu ve 1.75 metrelik genişliği ile B-segmenti MPV’si fiyatına sunulan bir C-segmenti MPV’si olarak göze çarpıyor.
Tasarım ekibi, Dacia’nın iki önemli özelliği olan kalite ve sağlamlığı ön plana çıkarmak üzere en küçük detaylara bile büyük önem gösterdi. Aracın kabini Dacia müşterilerinin markadan beklediği bütün temel özellikleri bünyesinde barındırıyor. Ön panel ise daha da çekici olan yeni, işlevsel ve daha modern bir tasarıma sahip. Kalite vurgusu ise modern ekipman düzeyleri için statü artırıcı malzemelerin kullanılmasıyla daha da yükseltildi. Lodgy’nin gösterge tablosunda krom detaylar ön plana çıkıyor. Standart sunulan elektrikli ön ve arka camlara ait düğmeler de pratiklik ve kullanım kolaylığı açısından kapılarda yer alıyor
Beş veya yedi yolcu için sıradışı bir genişlik ve modülerlik
Lodgy beş veya yedi koltuklu olarak satışa sunuluyor. Yedi koltuklu versiyonunda çıkarılabilir bir üçüncü koltuk sırası bulunuyor. Bu koltukta sınıfının en iyisi diz ve baş üstü mesafesi (144 mm / 866 mm) sayesinde iki yetişkin rahatlıkla seyahat edebiliyor..
Lodgy, hem aile kullanımı hem de yük taşıma kapasitesi göz önünde bulundurularak tasarlandı. Aracın bagajı sınıfının en iyileri arasında yer alıyor. Lodgy, beş koltuklu şekilde 827dm3 bagaj hacmi sunuyor. Söz konusu hacim, arka koltuk sırası çıkarıldığında 2,617dm3 ‘e çıkıyor.
Yedi koltuklu versiyonun bagaj hacmi, tüm koltuklar takılı haldeyken 207dm3 , en arka koltuk sırası katlandığında ise 634dm3 oluyor. Lodgy’nin ferah iç mekanı, ekipman düzeyine bağlı olarak 20.5 ila 30 litre arasında saklama bölmeleri sunuyor. Pratik ve kolay erişilebilir saklama çözümleri (toplamda 12), kapılardaki kutular ve ön panel üstündeki boşlukla kolaylık sağlıyor.
Dacia modellerinde ilk kez sunulan teknolojik ekipmanlar

MEDIA NAV multimedya sistemi; Dacia, Lodgy ile ilk kez multimedya sistemi sunuyor. MEDIA NAV. Ön panele entegre edilmiş olan MEDIA NAV sisteminde bir yedi inçlik (18 cm) dokunmatik ekran bulunuyor. Basit ve kolay kullanımlı olan bu sistemde bir radyo, Bluetooth® eller serbest bağlantısı, audio akışı, ön tarafa takılı jak ve USB bağlantısı ile araç içi navigasyon yer alıyor.
Hız sınırlayıcı; Lodgy’de Dacia için yeni olan bir başka özellik daha bulunuyor. Hız sınırlayıcı, söz konusu özellik, sürücüye, aşmak istemediği bir maksimum sürati programlamasına imkan veriyor.
Arka park sensörleri, Lodgy’de, MPV kullanımına kusursuz bir şekilde adapte edilen arka park sensörleri bulunuyor. Arka tamponda yer alan sensörler, sürücüye kendi araçları ile başka herhangi bir engel arasındaki mesafeyi sesli olarak bildiriyor. Bu işlev, geri vitese takıldığında devreye giriyor.
Daha fazla konfor
Optimum termal konfor ve kabin içerisindeki sıcaklığın daha iyi kontrol edilmesi amacıyla Lodgy’nin güçlü fanı/ısıtıcı ünitesi havayı her koltuk sırasına iletiyor.
Seyahat keyfine katkıda bulunan bir başka özellik de kabin içi düşük ses seviyesi. Renault Grubu mühendisleri Lodgy’de motor ve rüzgar gürültüsünü en aza indirmek için çalıştı. Motor bölmesindeki yalıtım malzemesinin miktarı, diğer Dacia modellerine göre yüzde 30 artırıldı. Rüzgar gürültüsü, özellikle kapıları etrafındaki ekler, köpük ve contalar sayesinde daha da azaltıldı.
Düşük yakıt tüketimi ve performanslı motorlar
Lodgy, 90 ve 110 bg dizel 1.5 dCi motorlar ile satışa sunuluyor. Dizel motorların her ikisi de Dacia’nın eco² imzası ile uyumlu olup, son derece düşük yakıt tüketimine ve CO2 emisyonlarına sahip.
1.5 dCi 90bg ve 110bg
Güvenilirliği, performansı ve çevreye saygılı özelliği ile bilinen 1.5 dCi motor, modelin 90 bg versiyonunda 200 Nm’lik ve 110 bg versiyonundaki 240 Nm’lik tork değeri ile en düşük motor devirlerinde bile özellikle iyi tepki veriyor. Bu iki versiyonun ortalama yakıt tüketimi segmentindeki en düşük değerler arasında: 4.2 litre/100km (109g CO2/km) ve 4.4 litre/100km (116g/km). 90 bg motor beş ileri vites kutusu ile birlikte kullanılırken 110 bg altı ileri vites kutusu ile pazara sunuluyor. Söz konusu iki versiyonun avantajlı ekolojik ayak izi her ikisinin de Dacia eco² imzası ile uyumlu olduğunu gösteriyor.
Satın alırken de  kullanırken de ekonomik
Her Dacia modelinde olduğu gibi Lodgy’nin bakımı da kullanım masrafları da uzun yağ değişim aralıkları, fren balatası ve lastik değişim aralıkları sayesinde düşük. Hava filtresinin her 80.000 km’de, motorin filtresi her 60.000 km’de değiştiriliyor. Lodgy 3 yıl veya 100.000-kilometre garanti ile satışa sunuluyor..
Üstün dayanıklılık ve güvenlik performansı
Farklı hava koşullarında gerçekleştirilen zorlu dayanıklılık testleri sayesinde 1.9 milyon kilometrelik mesafe herhangi bir aksama olmadan dinamik performans ve güvenilirlik ile kat ediliyor.
Aktif güvenlik
Lodgy’de Bosch 8.1 ABS + elektronik fren gücü dağıtımı ve acil fren yardımı bulunuyor. Frenleme performansı, çapları 259 mm’den 280 mm’ye çıkarılan daha büyük havalandırmalı ön diskler sayesinde daha da artırıldı. Son olarak ABS ve ESP tüm versiyonlarda standart olarak sunuluyor.
Pasif güvenlik
Konu pasif güvenlik olunca Lodgy’de iki ön, iki yan kafa/göğüs hava yastığı(opsiyonel), aktif gergili ön emniyet kemerleri yer alıyor. Lodgy’de ilk kez  ikinci sıra koltuğunda üç noktalı Isofix bağlantısı kullanılıyor.
Başarı hikayesi devam ediyor
Lodgy, Dacia’nın başarı hikâyesindeki son halka. Dacia yelpazesini oluşturan diğer tüm modeller gibi Lodgy de sıra dışı bir uluslararası kariyeri hedefliyor. Ürün gamının yedinci modeli, Renault Grubu’nun Giriş/M0 serisinin pazarlandığı tüm bölgelere yayılmadan önce Avrupa’da bu Mayıs ayında satışa sunuluyor. Türkiye’de ise 2012 İstanbul Autoshow’da ilk gösterimi gerçekleştirilecek.
2011 yılında dünya çapında Renault veya Dacia logosu taşıyan 990 bin yolcu aracı ve hafif ticari araç satıldı. Şubat 2012’de Dacia, beş Avrupa ülkesindeki (Belçika, İspanya, Fransa, İtalya ve Portekiz) tüketici koruma kuruluşlarının 30bin müşteri arasında yürüttüğü araştırmada “güvenilirlik” bakımından bir numara olarak belirlendi.  
Tanger - Fas’ta  üretim
Lodgy, Fas’ta yepyeni fabrikada üretiliyor. Aracın Dacia ve Renault logolu versiyonları için bütün Avrupa ve Akdeniz bölgesine tedarik de buradan sağlanıyor. Tesisin yıllık üretim kapasitesi şu anda 170 bin araç olup, yakında yılda 400 bin araca çıkacak. Tanger dünyanın ilk sıfır karbonlu ve sıfır atıklı otomobil fabrikası olarak göze çarpıyor. Fabrikanın CO2 emisyonları yüzde 98’lik tasarrufa denk geliyor; bu da yılda 135 bin ton CO2 anlamına geliyor. Bu, enerji tüketiminin optimizasyonu ve yenilenebilir enerjilerin kullanılmasıyla mümkün oldu. Söz konusu yeni Renault-Nissan tesisine 1 milyar euroluk yatırım yapıldı.
Dacia ve motorsporları
Dacia'nın otomobillere yaklaşımı, dostluk ve heyecan gibi değerleri aktaran son derece popüler bir marka olmasını sağladı. Motorsporlarına dahil olması da rekabeti farklı bir ortama taşıdı. Fransa’daki Trophée Andros buz şampiyonası ve Aïcha des Gazelles Ralllisi bu tanıma çok iyi uyuyor.
Ocak ayı sonunda Dacia'nın Trophée Andros’daki üçüncü yılında marka, ilk motorsporları unvanını elde etti ve eski F1 pilotu Alain Prost ile takım arkadaşları Evens Stievenart ve Nicolas Prost’un kusursuz performansına şahit oldu. Alain Prost'un üçüncü Trophée Andros ünvanı Dacia Lodgy Glace’ın buz yarışında ödül kazanan ilk MPV olmasını sağladı.

25 Nisan 2012 Çarşamba

Hyundai i30 1.6 CRDi Elite: Hyundai devrimi



Hyundai’nin büyük gelişimini büyük bir hayranlıkla izliyoruz. Güney Koreli üreticinin en son lanse ettiği model yeni i30, gerek tasarımı gerekse teknolojileri ile segmentinde taşları yerinden oynatacak gibi duruyor. 1.6 litrelik benzinli ve dizel motor seçeneklerinde iki farklı donanım seçeneği sunan i30’u hem benzinli hem de dizel versiyonunda otomatik vitesli olarak satın alabilirsiniz. Almanya’da tasarlanan Hyundai i30, Çek Cumhuriyeti’nde üretiliyor.
Tasarım
Çekik gözlülerin kendilerine özgü tasarım anlayışı artık geride kalıyor. Hyundai i30, Avrupa’daki müşteri kitlesinin düşünceleri göz önünde bulundurularak tasarlandı. Yepyeni yüzüyle karşımızda duran i30 için sınıfının en yakışıklı modellerinden biri diyebiliriz. Test aracımız gibi üst donanımı tercih ettiğinizde krom bir ön ızgara ile gelen i30’un en dikkat çekici kısmı hiç şüphesiz farları. Dalga desenli ön far yapısı i30’un imzası adeta. Sis farlarının kenarında LED gündüz farlarına sahip modelin şişkin çamurlukları ve kaslı kaputu görüntüsünü güçlendiriyor. Sık sık VW Golf ile karşılaştırılan modelin tasarım anlamında Golf’ten birkaç gömlek üstün olduğunu söyleyebiliriz.  Hyundai i30’u hangi donanımla alırsanız alın alüminyum alaşımlı jantlar standart olarak sunuluyor.  Arka kısmında da sportif imajın güçlü bir şekilde hissedildiği modelde, sis farları tamponun köşelerine yerleştirilmiş. Ortaya konumlandırılmış Hyundai logosu geri görüş kamerasına ev sahipliği yapıyor. Geri vitese takıldığında açılan kapaktan geri görüş kamerası çıkıyor. Bu sayede yağmurlu havalarda geri görüş kamerasının kirlenerek görüntü verememesi durumu ortadan kaldırılmış. Akıllıca ama ilk değil!
4400 mm uzunluğundaki yeni Hyundai i30, VW Golf’ten 10.1 cm, Peugeot 308’den 2.4 cm ve Renault Megane’dan 0.5 cm daha uzun. Diğer rakiplerinden Ford Focus 3.7 cm, Mazda 3 ise 10 cm daha uzun modeller. Hyundai i30’un 378 litrelik bagaj hacmi sınıfının en iyileri arasında.



İç mekan
Açık renkli koltuklarıyla bizi karşılayan i30’da markanın son dönemdeki modellerinde kullandığı tasarım dilini görüyoruz. Yuvarlak ve köşeli hatların iyi bir şekilde harmanlanmış hali olan iç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi beklediğimizden iyiydi. Özellikle gösterge tablosunun üst kısmının deri kaplanmış olması konsol üzerinde zaman harcandığını belli ediyor. Yumuşak göğüs malzemesinin yanında kapı içlerinde kullanılan malzemelerde dokunulduğunda iyi hissettiren yapıdalar. Orta konsolda Hyundai modellerinden alıştığımız müzik sistemi görev yapıyor. USB ve Bluetooth üzerinden de müzik çalabilen sistemin ses kalitesi için tatminkar diyebiliriz. Anahtarsız giriş sistemine sahip i30’u motor çalıştırma butonuna basarak çalıştırıyoruz. Elite donanım seviyesinde elektronik el freni bulunuyor ve durduğunuzda otomatik olarak devreye giriyor. i30’un dört kollu direksiyon simidi üzerinde bol sayıda düğme bulunduruyor. Alıştığımız düğmelerin haricindeki tuş ise direksiyonun hassasiyetini ayarlamaya yarıyor. Comfort modda düşük hızlarda çok yumuşak olan direksiyon, Sport moda alındığında sertleşerek hassasiyetini arttırıyor. i30’un en beğendiğimiz yönü eşya gözleri oldu. Kapı cepleri ve soğutma özellikli torpido gözü çok geniş, kol dayamanın altında derin bir bölme var ve pek çok kapaksız eşya gözüne sahip. Bu konu pek çok kullanıcının hoşuna gidecektir. 


Motor
Test aracımız i30’un 1.6 litrelik dizel motoruna sahip verisyonuydu. Rakiplerinin arasından gücüyle sıyrılan dizel motor 4000 d/d’de 128 hp güç üretiyor. Sarsıntısız çalışma karakterini beğendiğimiz ünite 1900-2750 d/d aralığında sunduğu 260 Nm tork ile i30’a yeterli çevikliği sunuyor. İ30’un 1495 kg’lık ağırlığı ile rahatlıkla başa çıkabilen motorun gaz tepkileri de yeterince iyi. 0-100 km/s hızlanmasını 10,9 saniyede tamamlayabilen i30, 197 km/s maksimum hıza ulaşıyor. Modelde kullanılan 6 kademeli manuel şanzıman ekonomi yapmak isteyenlerin en büyük yardımcısı. Geçişleri net şanzımanın 6. Kademesi sayesinde yüksek süratlerde düşük tüketim değerleri elde edilebiliyor. Testimizin sonunda 6.1 lt /100 km ortalama tüketim verisine imza atan model, şehir dışı sakin yolculuklarda çok ekonomik bir karaktere bürünüyor. 





Konfor ve yol tutuş 
Hyundai i30 konfor ve yol tutuş arasındaki optimum noktayı tutturabilmiş süspansiyon sistemi ile beğeni topluyor. Yoldan gelen darbeleri iyi şekilde emebilen i30, yolcularını minimum sarsıntı ile taşımayı becerebiliyor. Modelin en dikkat çekici konfor özelliği sessiz yapısı… Bu anlamda segmentinin en sessiz modeli olarak nitelendirilen VW Golf’e çok ciddi bir rakip denilebilir.
i30’un konforlu koltukları yeterli yan destekleri ile vücudu iyi bir şekilde kavrıyor ve sürücü koltuğunda elektrik desteği sunuluyor. Arka koltukları da gayet rahat olan araçta diz mesafesi rakiplerinin pek çoğundan daha iyi ve uzun boylu yolcular bile arka koltukta rahat edebiliyorlar. Model yol tutuş anlamında da selefinden çok ileride. Daha hisli hale gelmiş direksiyon sayesinde sürücüsünü daha iyi bilgilendirmesi en dikkat çekici kısmı. Yüksek hızlarda bile stabil sürüşünü bozmayan otomobil, ani yön değiştirmelerde de sürücünü tedirgin etmiyor. i30’u çok zorladığınızda ise önden kaymalar yaşayabiliyorsunuz fakat standart sunulan ESP sayesinde bu durum korkutucu olmaktan çok uzak.


Güvenlik
Yeni Hyundai i30 Euro Ncap çarpışma testine henüz girmedi. İlk nesil i30 ise bu teste ikinci girişinde 5 yıldız almaya başarmıştı.


 


Yorum-Selim Erkek
C segmenti hatchback müşterilerinin merakla beklediği model sonunda geldi. Hyundai’nin yeni i30 için çok çalışacağını tahmin ediyordum ama ortaya bu kadar iyi bir otomobilin çıkacağını beklemiyordum açıkçası. Hyundai eski imajını son yıllarda yerle bir etti ve artık rekabet ettiği sınıflarda en iyiyi üretmek için kolları sıvadı. VW Golf ve Opel Astra müşterilerinin bir kısmı Hyundai i30’a kayabilir ve hata etmiş olmazlar. Yeni i30’un sunduğu donanımlar çok zengin, ülkemizde navigasyon sisteminin sunulmuyor oluşu ise eleştirilebilir. Dış tasarımı ile çekici olan i30, iç mekanında da insanı etkilemeyi başarıyor. Kullanılan malzemeler bu sınıf müşterisinin beklentilerini rahatlıkla karşılıyor. Sürüşü de eğlenceli olan modelde sunulan 1.6 litrelik CRDI dizel motor performans açısından tatmin edici iken şehir içinde tüketim değerleri biraz daha düşük olabilirdi. Uzun yolda ise i30 ile 1000 km’yi aşan yolculuklarınızda yakıt istasyonuna uğramanız gerekmeyecek. Modelde kullanılan elektronik el freninin otomatik olarak devreden çıkması için tüm kapıların kapalı ve emniyet kemerinin takılı olması gerekliliği güvenlik açısından iyi düşünülmüş fakat yeni i30 sahipleri sistemin çalışmasında sıkıntı olduğunu düşünebilirler. Diğer markalarda vitese takıp gaza dokunmamız park freninin devreden çıkması için yeterli oluyor.
 

Teknik Özellikler
Motor:1.6 CRDI 
Motor Hacmi:1582 cc 
Silindir Adedi:4 
Maksimum Güç:128 hp 4000 d/d 
Maksimum Tork: 260 Nm 1900-2750 d/d 
Performans  
 0-100 km/s Hızlanma10,9 s
 Maksimum Hız:197 km/s
   
Frenler  
 Ön:Disk
 Arka:Disk
   
Yakıt Türü Dizel
Yakıt Tüketimi  
 Şehir İçi:5,2 lt
 Şehir Dışı:3,8 lt
 Karma:4,3 lt
 Test:6,1 lt
 CO2 Emisyonu114 gr/km
Boyutlar  
 Uzunluk:4300 mm
 Genişlik:1780 mm
 Yükseklik:1470 mm
 Dingil Mesafesi:2650 mm
 Bagaj Hacmi:378-1316 lt
 Yakıt Depo Kapasitesi:53 lt
 Boş Ağırlık:1495 kg
 Lastik Boyutu:205/55 R16

10 Nisan 2012 Salı

Hyundai ix35 1.6 GDI: ÖTV’ye çalım atıyor

Hyundai’nin yeni marka imajını en iyi yansıtan modellerden biri olan ix35, 1.6 litrelik benzinli versiyonu ile testimize konuk oluyor. 2.0 litrelik dizel motorlu versiyonunda otomatik şanzıman sunulan model, 1.6 litrelik benzinli versiyonunda ise manuel şanzımanla alınabiliyor. Bu versiyonun en büyük avantajı ise hiç şüphesiz fiyatı. Dizel motorlu kardeşinin neredeyse yarı fiyatına satılan model, zengin donanımlarıyla lüks hissini yaşatmayı başarıyor.



Tasarım
Doksanlı yılların Hyundai tasarımlarını rakipleri ile karşılaştırdığımızda çok geride olduklarını- görürdük. Aradan geçen yıllarda Güney Koreli üretici kendini teknik olarak geliştirdiği gibi görsel olarak da çok değiştirdi. Avrupalı tüketicilere hitap eden tasarımlar eskisinden çok daha iyi görünüyor. Hyundai yeni tasarım anlayışını, BMW’de de görev yapmış olan Thomas Buerkle’nin yardımıyla şekillendirdi. Keskin çizgileri dinamik bir şekilde yorumlayan ix35, şık bir görünüme sahip. 4410 mm’lik uzunluğu kardeş marka Kia’nın aynı platfomu kullanan modeli Sportage’dan 30 mm daha kısa olsa da, crossover segmentinin en güçlü üyesi olarak nitelendirilebilecek Nissan Qashqai’den 80 mm daha uzun ve 37 mm daha geniş. Ayrıca 55 mm daha yüksek yapısı sayesinde Qashqai’den çok daha heybetli duruyor. ix35’in sırasıyla yaklaşma, ayrılma ve tepe açıları 24.2, 26.9 ve 17 derece. Bu değerler 4x4 versiyonla aynı ve bu sayede test aracımız ön lastiklerinin yere tutunabildiği hafif bozuk arazide sıkıntısız ilerliyor. 591 litrelik bagaj hacmi sınıfına göre gayet iyi.





İç mekan

Açık renk döşemeleri ve cam tavanıyla çok ferah görünen iç mekana geçildiğinde, dış tasarımdaki çizgilerin burada da devam ettirildiğini görüyoruz. Sert plastik malzemelerle şekillendirilmiş ön konsolda kalite hissi maalesef üst düzey değil. Neyse ki işçilik konusunda ix35 başarılı. Mavi aydınlatmalı gösterge grubu, müzik sistemi ve klima ekranının okunabilirliği çok iyi. Gece yolculuklarında çok göz yorucu olabilen aydınlatmaların şiddetinin ayarlanabilir olması çok yerinde bir karar olmuş. Vites kolunun hemen ön tarafında ix35’in otomatik park asistan butonu bulunuyor. Bu düğmeye ilk basıldığında ix35 yolun sağ tarafında park yeri arama başlıyor ve uygun aralık bulunduğunda sizi uyarıyor. Bu andan sonra siz sadece gaz ve fren pedalları ile ilgileniyorsunuz. Direksiyon manevrası ise tamamen aracın kontrolünde oluyor. Sistem usta şoförleri kıskandıracak şekilde park edebiliyor. Özellikle acemi sürücüler bu opsiyona bayılacaktır!



Motor
Hyundai ix35 ülkemizde iki motor seçeneği ile satılıyor. Daha önce 2.0 litrelik dizel seçeneğini test ettiğimiz araç bu sefer 1.6 litrelik GDI benzinli motoruyla konuğumuz. 1591 cc’lik motor 6300 d/d’da 135 hp güç üretiyor. Maksimum tork 165 Nm ise 4850 d/d’dan itibaren hizmetinizde oluyor. Bir atmosferik motora göre oldukça başarılı değerlere sahip ünite çok sessiz çalışıyor. ix35’i bu motor seçeneği ile satın aldığınızda herhangi bir çekiş kontrol sistemine sahip olmuyorsunuz. Araç motordan gelen hareketi 6 kademeli manuel şanzımanla ön aksa aktarıyor. Bu motor seçeneğinde otomatik vites opsiyonu sunulsaydı etrafımızdaki ix35 sayılarının bir hayli fazla artacağına kesin diyebilirdik.  1.6 litrelik atmosferik motorun aracı taşıyamayacağı konusunda bazı şüpheler var ancak yola çıkınca bunların ne kadar yersiz olduğunu görüyoruz. ix35; 11.1 saniyede 100 km/s hıza ulaşabiliyor ve maksimum 178 km/s hıza çıkıyor. Bu değerler C sınıfı atmosferik motorlu araçlara çok benzer. Zaten ix35’in 1380 kg’lık ağırlığı da boyutuna göre oldukça düşük. Motorun yakıt tüketimi ise kullanım tarzına bağlı olarak 7-10 lt/100 km arasında değişiyor. Bizim testimizin sonucunda ix35’in ortalama yakıt tüketimi 8,9 lt/100 km olarak ölçüldü.


 

Konfor ve yol tutuş
Hyundai ix35 iyi çalışan süspansiyonları sayesinde bozuk zeminlerden kaynaklanan darbeleri yeteri kadar emiyor. Sertliği iyi ayarlanmış süspansiyonlar yol tutuş konusunda da tatmin edici performansı gösteriyorlar. ix35 yüksek yapısına rağmen segmentine göre gayet iyi yol tutuyor.  ESP sistemini standart sunan model, işlerin kontrolünüzden çıkmaya başladığı anda kontrolü eline alarak sizi tekrar çizginize sokmaya yardımcı oluyor. ix35, hafif debriyaj yapısı, iyi dozlanan frenleri ve hissiz fakat yumuşak direksiyonuyla kullanımı rahat bir otomobil.
Araç içerisindekilerin konforu içinse her şey düşünülmüş. Rahat koltukların yan destekleri ise daha iyi olabilirdi. Soğuk günlerde en çok sevilen donanım olan koltuk ısıtmanın hem ön hem de arka koltuklar için sunuluyor olması etkileyici. ix35 yüksek hızlara çıkıldıkça rüzgar ve yol sesi almaya başlıyor. Aracın yol sesi konusunda biraz daha iyileştirilmesi uzun yolculuklardaki konforu arttırabilir.





Güvenlik
Hyundai ix35, girdiği Euro Ncap çarpışma testinden 5 yıldız almayı başardı. Modelin yolcu kabini ön çarpışma testinden sonra stabil kaldı.  ix35 içerisindeki mankenlerin diz ve uyluk bölgeleri iyi korundu. Değişik boylardaki mankenlerde de ix35 benzer sonuçlara imza attı. Yandan çarpışma testinde mankenler iyi korundu ancak bazı testlerde perde hava yastığı kapı direği döşemesine sıkışarak tam açılmadı. Bu yüzden ix35 yan çarpışma ve yan direk çarpışma testlerinden ceza aldı. Direk çarpışma testinde ix35 içerisindekilerin göğüs kafesi sınır değerlerde korundu. Arkadan çarpışmalarda oluşan kamçı etkisi ix35’de minimum seviyede oluştu ve araç iyi puanlar elde etti.

 

Yorum-Selim Erkek
Etrafınızda gördüğünüz SUV modellerinin ne kadarının araziye girdiğini düşünüyorsunuz?  Parmakla sayılacak kadar az olduğuna emin olabilirsiniz. İnsanlar bu araçları trafikte daha yüksekte konumlanmak ve gösteriş için alıyorlar. Öyleyse gelişmiş arazi çekiş sistemlerine para ödemeye ne gerek var? Heybetli görüntüsünün yanında, zengin donanımı ve konforuyla insanı etkileyen ix35’in dört tekerden çekiş sistemine veya diferansiyel kilidine sahip olmaması neredeyse kimsenin umurunda değil. 1.6 litrelik motorla beraber ix35’in fiyatı neredeyse yarı yarıya düşüyor, yıllık vergisi de keza aynı şekilde önemli ölçüde azalıyor. Hyundai bu versiyonda otomatik şanzıman seçeneği sunabilseydi çok daha fazla kişinin tercih listesine girebilirdi. Aracın eleştirilecek noktalarına gelirsek, ix35’in otomatik park asistanı büyük kolaylık sağlıyor fakat geri manevra sırasında biraz hızlı davranırsanız hemen devreden çıkıyor. İkinci sıkıntı ise sesli çalışan süspansiyon sistemi bozuk yollarda uzun süre kullanımın ardından rahatsızlık verebiliyor. Bunların dışında ix35 sahibini pişman etmeyecek bir araç.




Teknik Özellikler
Motor:1,6 GDI
Motor Hacmi:1591 cc
Silindir Adedi:4
Maksimum Güç:135 hp 6300 d/d
Maksimum Tork: 168 Nm 4850 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma11.1 s
Maksimum Hız:178 km/s
Frenler
Ön:Disk
Arka:Disk
Yakıt TürüBenzin
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi:8,2 lt
Şehir Dışı:6,0 lt
Karma:6,8 lt
Test:8,9 lt
Boyutlar
Uzunluk:4410mm
Genişlik:1820mm
Yükseklik:1670mm
Dingil Mesafesi:2685mm
Bagaj Hacmi:591/1436 lt
Yakıt Depo Kapasitesi:55 lt
Boş Ağırlık:1380-1502 kg
Lastik Boyutu:225/60 R17

4 Nisan 2012 Çarşamba

Renault Scenic ailesi makyajlı yüzleriyle tekrar sahnede!


MPV segmentinin yaratıcısı Renault, gözde model ailesi Scenic’i yeniledi. Özellikle geniş aileler için çok uygun yapısıyla Avrupa’da büyük rağbet gören MPV modeller toplam otomobil pazarının yüzde 20’sini oluşturuyor. Ülkemizde ise durum biraz daha farklı. İnsanlar MPV’lerin avantajlarını yeni yeni kavrıyorlar ve son yıllarda MPV satışları artmasına rağmen toplam pazarın ancak  yüzde 2’sini oluşturuyor. Bu pazarın en çok talep gören modellerinden biri de Renault Scenic. Rakiplerine oranla daha yaşlı bir model olmasına rağmen Grand Scenic hala çok tercih edilen bir otomobildi. Renault, rakiplerini karşısında biraz yaşlı kalan Scenic’i hafif dokunuşlarla tekrar yarışa sokuyor.  

 Üçüncü nesliyle yollarda olan Renault Scenic, geçirdiği makyaj operasyonu ile daha taze bir yüze kavuşmanın yanı sıra yeni teknolojilerle de donatıldı.   Son jenerasyon şimdiye kadar Türkiye’de sadece Grand Scenic versiyonu ile satılıyordu. Makyajlı kasa ile beraber 5 kişilik Scenic modeli de ithal edilmeye başlanıyor. Makyajın tasarımsal açıdan etkilerini en çok ön kısımda görüyoruz. LED gündüz farlarına kavuşan Renault Scenic, artık far yapısından ayırt edebileceğiniz bir otomobil olmuş. Parlak siyah kaplamalarla çehresi değişen modelde artık daha fazla krom detaylara yer veriliyor. Bu sayede daha zengin bir hava katılan Scenic, şık ortamlara uyum sağlamakta zorlanmıyor. Scenic’deki makyajın izlerini arka kısımdan anlayabilmek için ise otomobille çok ilgili olmak gerekli. Arka kısım eski tasarımla devam ediyor diyebiliriz.
Makyajın asıl getirdiklerine gelirsek ilk olarak Visio sistemini saymalıyız. Dikiz aynasının etrafına yerleştirilmiş kamera aracılığıyla sürekli olarak şeritleri tarayan Scenic, şeritten çıkmaya başladığınızı tespit ederek sesli uyarı veriyor. Bu sensörleri kullanan diğer bir sistem ise otomatik uzun far asistanı. Bu modül sayesinde karşınızdan araç geldiğinde Scenic uzun farlarını otomatik olarak kısıyor. Aracın geçmesinin ardından ise uzun farlar otomatik olarak tekrar açılıyor. Opsiyonel olan Visio sistemini içeren Teknoloji paketini satın aldığınızda Scenic size güzel bir navigasyon ve aynı ekrandan takip edilen bir geri görüş kamerası da sunuyor.
Yenilenen iç mekanda ilk güze çarpan yeniden tasarlanmış koltuk kafalıkları. Yan destekleri de olan yeni koltuk kafalıklarının konforu çok iyi. Koltuklardaki bir diğer yenilik ise kullanılan döşemenin leke tutmayan özel bir kumaştan yapılmış olması. Teflon döşemenin, haylaz çocuklara sahip ailelerin çok hoşuna gideceğini tahmin etmek zor değil.
Renault Scenic’i kendisiyle aynı segmentteki diğer rakiplerinden ayıran en önemli özelliği otomatik şanzımanı. Çift kavramalı EDC otomatik şanzımanın, ekonomik karakterli dizel motorla uyumunu görmenizi isterim. Lansman esnasında hem yoğun trafikte, hem de otoyolda kullandığım EDC şanzıman konfor anlamında çok başarılı. Hızlı vites geçişleri ve uygun vitesi çabuk bulabilmesi Scenic’in en büyük avantajı. Ne Peugeot 5008, ne de Citroen Picasso otomatik şanzımanlarıyla Scenic’in yanına yaklaşamazlar.
Fiyatlara gelirsek yeni Scenic’in 62 bin 350 liradan başladığı açıklandı. Grand Scenic için belirlenen fiyat ise 65 bin 350 lira. Makyajlanan modelin bir miktar zamlandığı anlaşılıyor. EDC otomatik şanzıman konforu için ödenecek meblağ ise 4 bin lira. Bu miktarın makul olduğunu söyleyebiliriz.   
Bu arada merak edenler için belirteyim, Renault’nun yakın gelecekte yeni  1.6 dCi ve 1.2 tCe motorlu Scenic modellerini Türkiye’ye getirme planı yok.

                                                                                                                          Selim Erkek