Analytics

Bu Blogda Ara

25 Ocak 2012 Çarşamba

Range Rover Evoque 2.0 Si4: Safkan bir Range Rover; “O”


Range Rover model gamının son üyesi olan Evoque tamamen yeni geliştirilmiş bir model. 2011 yılı Temmuz ayında tanıtılan kompakt SUV, sıradışı tasarımıyla ilgiyi hemen üzerine çekti. Land Rover’ın tasarruf odaklı olarak geliştirdiği LRX konseptine sadık kalınarak hayata geçirilen Evoque, piyasanın en çok merak edilen araçlarından biri oldu. Ülkemizde sadece 2.0 litrelik turbo beslemeli benzinli motorla satılan Evoque, 3 ve 5 kapılı olmak üzere iki farklı gövde seçeneğine sahip.
Tasarım
 
Land Rover modelleri her ne kadar lüks görünseler de tasarlanırlarken ilk öncelik off road kullanımı oluyor. 25 derece yaklaşma ve 33 derece uzaklaşma açısı hiç de kötü değil. Üstelik bu açıların bu kadar sportif görünümle harmanlaması şaşırtıcı. Evoque’un agresif görüntüsünün asıl mimarı ön farları. Çok şık görünen farlarda LED gündüz lambalarına yer verilmiş ve bu çizgiler Evoque hemen diğer araçlardan ayırıyor. Kaputun ön kısmında Evoque’un hangi nesilden geldiği büyük harflarle yazılmış. Tıpkı bagaj kapağında olduğu gibi! Aracın profil görünümünde hemen eğimli tavan yapısı dikkatimizi çekiyor. Arkaya doğru alçalan tavan ve yükselen omuz çizgisi enfes bir görüntü oluşturuyor. Elektrikli katlanır aynaların aracın boyutuna göre biraz büyük kaldığı ise bir gerçek.
Arka kısımda dar arka camın siyah boyalı tavan sütunları ve LED destekli stop grubu fark ediliyor. Çift egzoz çıkışı ise bu aracın gücü hakkında ufak bir ipucu. Range Rover Evoque dört bir yanına gizlenmiş kameralara sahip ve bu kameraların her biri içeriden izlenebiliyor. Az önce de bahsettiğimiz gibi Evoque safkan bir arazi aracı olmasa da pek çok lüks SUV’den daha rahat yol dışına çıkabiliyor ve bu sırada karşılaştığı 50 cm derinliğindeki sulardan geçebiliyor.



İç mekan
Elit dış tasarım iç mekanda da devam ediyor. Evoque’un malzeme kalitesi yüksek. Konsol tamamen deriyle kaplanmış ve işçilik kusuru yok. Modern bir görünüme sahip çift renkli konsolda orta konsoldaki 8 inçlik büyük bilgi ekranı göze çarpıyor. Buradan bluetooth ve usb desteği de sunan ses sistemini dokunmatik olarak kontrol edebiliyorsunuz. Navigasyon özelliği de olan sistemin en dikkat çekici noktası çift açılı görüntü verebilmesi. Yani bunun anlamı siz Evoque direksiyonundayken bu ekrandan navigasyon haritasını izlerken yan koltukta oturan yolcu buradan TV izleyebiliyor. Bu arada araç içerisindeki ses sisteminin kalitesinin kusursuz olduğunu söylemeliyiz.
Evoque anahtarsız çalıştırma özelliğine sahip ve start düğmesine basmamızla vites görevi yapan silindirik buton yavaşça dışarıya yükseliyor. Çevirilerek kulllanılan vites kumandasının kullanımı alışkanlık gerektiriyor. Evoque gelişmiş arazi sürüş programlarına da sahip. Vites kumandasının arkasındaki kısımdan değiştirilebilen ayarlarla aracın sürüş karakteri değiştirilebiliyor.
Açık renkli deri koltuklarının kalitesi çok iyi olan Evoque’un içerisindeki ferahlık cam tavan sayesinde arttırılmış. Cam tavan özellikle arka koltuklarda yolculuk edenler için keyif verici bir donanım.

DİĞER OTOMOBİL TEST VİDEOLARI İÇİN TIKLA

Motor
Evoque dizel motora da sahip olmasına rağmen Türkiye’de sadece 2.0 litrelik benzinli motoruyla satılıyor. Dört silindirli turbo motor, sessiz yapısı ve çabuk devirlenen karakteri ile beğenimizi kazandı. 5500 d/d’de 240 hp güç üreten ünitenin 340 Nm’lik tork değeri 1750 d/d’den itibaren sunulmaya başlanıyor. Bu güç ve tork değerleri ile 1800 kg ağırlığındaki Evoque’u 7,6 saniyede 100 km/s sürate ulaştıran motorun nefesi 217 km/s hızda kesiliyor. Gücünü 6 kademeli otomatik şanzımanla yere aktaran Evoque’un akıllı çekiş sistemi torku tekerler arasında paylaştırarak güvenli yolculuklar yapmanızı sağlıyor. Evoque’un test tüketimi 12.5 lt/100 km olarak ölçüldü.

Konfor ve yol tutuş
Bu yükseklikteki bir araçtan beklenmeyecek kadar iyi yol tutan Evoque’u yoldan çıkarmanız için çok çabalamanız gerekli. Virajları hiç tereddütsüz dönen araç başarılı frenleri ve hassas direksiyonu ile de keyif veriyor. Sürüş modlarından ‘Dynamic’ modunu seçtiğinizde Evoque direksiyonu sertleşiyor ve araç kendini yere yaklaştırarak daha iyi yol tutuyor. Üstelik Evoque tüm bunları yaparken konfordan da hiç ödün vermiyor. Aracın süspansiyon sistemi yoldan gelen darbeleri çok iyi sönümlüyor. Rahat koltukların yapısı uzun yolculuklarda bile sorun yaratmıyor. Arkada oturan yolculardan uzun boylu olanlarının biraz diz mesafesi yaşayabileceğini ise belirtelim. Evoque’u konforlu bir otomobil olarak tanımlamamızın en büyük sebeplerinden biri de aracın yüksek süratlerde bile sessiz olan yapısı. Bu sessizlik büyük aynaların yarattığı rüzgar sesiyle biraz bozulsa da çok sorun teşkil etmiyor.
Lüks SUV modellerini genelde hafif arazi şartlarında sorun yaratmaz diye tanımlıyoruz ama Evoque bu genellemeye dahil değil. Üzerindeki çekiş sistemi son derece zorlu koşullardan bile alnının akıyla çıkmasını biliyor. 
Güvenlik
En yeni Range Rover modeli olan Evoque girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız almayı başardı.
Önden çarpışma testinde yaşam kabini stabil kalan Evoque’da sürücü hava yastığının tam basınçla şişmemesi yüzünden ceza puanı verildi. Mankenin diz ve uyluk bölgesi ile kafa kısmı mükemmel korunurken göğüs bölgesinde ortalama bir koruma görüldü.
Range Rover benzer korumayı farklı boylardaki mankenler ve değişik oturma pozisyonlarında da gösterdi. Yan bariyer çarpışma testinde Evoque maksimum puanları aldı. Mankenin vücudunun tamamı mükemmel korundu. Yan direk çarpışma testinde ise karın bölgesinde iyi diğer kısımlarda ise mükemmel koruma tekrarlandı.
Arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisine karşı Range Rover Evoque koltukları ortalama bir koruma gösterdi.



Yorum-Selim ERKEK
Uzun zamandır beni bu kadar heyecanlandıran bir otomobil olmamıştı. Gerek tasarımı gerekse sürüş özelliklerine hayran kaldığım Evoque’un iç mekanına da vuruldum desem yeridir. Kullanılan malzemeler çok kaliteli ve çift açılı bilgi ekranı çok orijinal bir donanım. Üstelik Evoque’un hiçbir noktası sıradan hissettirmiyor. Sürüşünden büyük keyif aldığım model sıradan şehir SUV’lerine hiç benzemiyor. Evoque bir Land Rover ve bu markayı araziye sokmamak bize göre değil. Terrain Response sisteminin gücü aktarıp aktaramadığını görmek için gittiğimiz çamurdan bir rampayı Evoque üzerindeki asfalt lastiklerine rağmen hiç zorlanmadan çıktı. Aynı noktada Audi Q3, gücünü yere basan arka tekerine iletememişti bile. Bu olaydan sonra Land Rover bir kez daha saygı duyduğum bir marka oldu. Eleştirilecek nokta mı? Belki 15 lt/100 km’yi bulabilen yakıt tüketimi ama hangi Evoque sahibinin umurunda ki?




 



DİĞER OTOMOBİL TEST VİDEOLARI İÇİN TIKLA

Volvo S60 1.6 Drive: Otomatik olsa tam olacak


Son zamanlarda adını Çinli üretici Geely’e satılışıyla duyduğumuz Volvo bu durumdan hiç kötü etkilenmediğini gösteriyor. Bu satışın ardından markada kalite sorunları yaşanacağından korkanlar hiç endişelenmesin çünkü Volvo hiç olmadığı kadar iyi yolda. Yeni tasarım anlayışıyla eski Volvo’ların ağır çizgisinden çıkan marka, artık daha sportif modeller üretiyor ve daha fazla kişiye hitap ediyor. Volvo satın alanlar artık sadece güvenlik donanımlarına değil, bunun yanında çekici bir tasarıma da kavuşuyorlar. Bunların yanında Premium otomobilinizde tasarruf mu arıyorsunuz? O zaman bagaj kapağında ‘Drive’ logosu olan Volvo’lar sizi bekliyor!
Tasarım
Volvo’nun keski hatlı eski modelleri artık geride kaldı. C30 ile başlayan farklı tasarım anlayışı S60’da yepyeni bir boyuta geçti. Yeni S60 hiçbir sedan Volvo’nun görünmediği kadar sportif görünüyor. Eski Volvo’larla yolda hiç dikkat çekmiyordunuz ancak yeni S60’da meraklı bakışlar üzerinizden eksik olmuyor. Ön tampona yerleştirilmiş ve far grubundan ayrı duran gündüz farları aracı ayırt edilebilir kılıyor. Profil görünümünde S60 tavanının eğimli arka kısmı dikkat çekiyor. Bagaj kapağının uç kısmına kadar uzanan tavan çizgisi modelin dinamik görüntüsünü oluşturan en önemli detay. Dikkatli gözler S60’a yandan baktıklarında aynaların altındaki sensörleri fark edecektir. S60’ın sahip olduğu Blis sisteminin bir parçası olan sensörler kör noktada kalan araçları tespit ederek sürücüyü uyarıyor.
S60’ın arka kısmında yüksek bagaj kapağı yapısı ve ters L formundaki farlar dikkat çekiyor. Aracın tasarımıyla bütünlük oluşturan arka kısım gerçekten iyi görünüyor. Bagaj kapağındaki Drive logosu bu Volvo’nun 1.6 litrelik ekonomik ve çevreci bir dizel olduğunun işareti. 4628 mm uzunluğa sahip Volvo S60, kendisine rakip olarak seçtiği Audi A4’den 7,5 cm kısa iken, Mercedes C serisinden 3,7 cm, BMW 3 serisinden ise 9,7 cm daha uzun. Volvo S60’ın 380 litrelik bagaj hacminin sınıf beklentilerinin altında olduğunu söyleyebiliriz.

İç mekan
Sürücüyü yönelik tasarlanmış iç mekanıyla merhaba diyen S60’ın iç mekanında kullanılan malzemeler gayet kaliteli. Orta konsolda yer alan büyük bilgi ekranı S60’ın içerisini çok şık gösteriyor. Bu sistem oldukça detaylı ayarlara sahip ve kullanımı basit. Biraz yavaş olduğu ve bazı yazılımsal sorunlarının olduğu ise bir gerçek. Örneğin sesi açtığınızda ses seviyesini gösteren bilgi menüsü kapanmadan kanal değiştiremiyorsunuz. Volvo, atık Türkiye için de navigasyon desteği veriyor ve sistemin çalışması gayet sağlıklı. Bu ekran üzerinden geri görüş kamerasını izleyebiliyorsunuz ve sistemin video oynatma desteği de var. Modelin orta konsolundaki düğmelerin yerleşimi gayet başarılı ve sorunsuzca kullanılıyorlar. Start&stop, şerit takip asistanı, BLIS sistemi ve park sensörlerini devreden çıkaran butonlar orta konsolun en altına yerleştirilmiş. S60’ın elektronik el freni direksiyonun sol tarafına, motoru çalıştıran buton ise sağ tarafına yerleştirilmiş. Gri renkli gösterge paneli rahat okunan aracın direksiyonu da gayet ergonomik ve kolay kavranıyor.

Motor
Ford-PSA ortaklığı ile üretilen 1.6 litrelik motor tüm Volvo model gamında dizel baz motor olarak görev yapıyor. Premium sınıfta bu tarz düşük hacimli dizel motorlara alışık olmadığımız için pek çok kişi bu araca bu güçteki bir motorun yakışmadığını düşünüyor olabilir. Ama performans aramayan müşteriler için Drive logolu Volvo’lar biçilmiş kaftan. Dört silindirli motorundan 5600 d/d’de 115 hp güç üreten motor, 1.5 tonun üzerindeki S60’ı taşımak için 1750-2500 d/d aralığında ürettiği 270 Nm torkuna güveniyor. S60’ı iyi ayarlanmış vites oranları sayesinde 10.9 saniyede 100 km/s hıza ulaştıran motor 195 km/s hıza imkan tanıyor. Ancak hızlanmanın 140 km/s’den sonra oldukça yavaşladığını söylemeliyiz. Motorla ilgili merakla beklediğiniz kısım tüketim verileri ise etkileyici. S60 6 kademeli manuel şanzımanı sayesinde otoyol kullanımlarında 4.3 lt/100 km gibi verilere imza atarken şehir içinde 6.5 lt/100 km gibi verilere ulaştık. Testimizin sonucunda S60’ın ortalama yakıt tüketimini ise 6.1 lt/100 km olarak ölçtük. 
 
Konfor ve yol tutuş
Yeni S60 konforlu yolculuklara imkan tanıyan orta sertlikteki süspansiyon sistemine rağmen gayet başarılı yol tutuş özelliklerine sahip. Model yol tutuş konusundaki başarısını, Ford Mondeo gibi  sürüş özellikleriyle adından söz ettiren araçlarla aynı platformu kullanmasına borçlu.S60 sürücüyü yeterince iyi bilgilendiren direksiyon sistemi, hassas frenleri ve iyi yol tutuş özellikleriyle dinamik sürüşlerde sürücüsünü yalnız bırakmıyor.
Konfor konusunda da adından söz ettiren model, vücudu iyi kavrayan koltukları, sessiz kabini ve yeterli konfor donanımlarıyla yolculukları keyif haline getiriyor. Arka koltuklarda biraz daha iyi bir diz mesafesi sunulabilirdi ancak yine de S60’da dört kişinin yolculuk etmesi sıkıntı yaratmayacaktır. Arka koltukta ortada oturan kişi ise yüksek şaft tüneli nedeniyle ayak bölmesinde sıkıntı yaşayabilir.

Güvenlik
Volvo S60 yeni jenerasyonu ile çarpışma testine girmedi ancak geçtiğimiz günlerde S60’ın SW kasa tipi olarak değerlendirilen V60 ile bu testi başarıyla geçti. İnsanların güvenlik denildiğinde aklına ilk gelen markalardan olan Volvo, V60 modeli ile EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız aldı.
Önden çarpışma testinde Volvo V60’ın kabini sağlam kaldı fakat ön cam sütunu sadece 1 mm geri kaydı.  Mankenlerin göğüs, uyluk ve diz bölgesi gayet iyi korundu. Farklı boydaki mankenler ve farklı oturma pozisyonlarında yapılan  testlerde de Volvo aynı başarıyı gösterdi. Yan çarpışma testinden en iyi puanları alan V60 mankenleri iyi korudu. Tekrarlı yan direk çarpışma testinde ise mankenin göğüs bölgesi sınır değerlerde korundu. Volvo V60 koltukları, arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisinde iyi koruma sağladı.


Yorum-Selim ERKEK
Otomobil meraklılarının çoğu Volvo S60’ın iyi bir otomobil olduğunu biliyor fakat akıllarındaki soru bu motora sahip S60 iyi mi? Kesinlikle evet! Eğer manuel otomobil kullanmak konusunda sıkıntılarınız yoksa S60 Drive çok iyi bir otomobil. Rakipleri bu otomobilden daha hızlı olabilirler ancak onlar yakıt almak için durduklarında siz yolunuza devam edeceksiniz. Biraz daha sabrederseniz Volvo bu motora sahip modellerinde Powershift otomatik şanzıman seçeneğini de sunacağını açıkladı ama tarih henüz belli değil.
Modelde benim hoşuma gitmeyen iki nokta var. Birincisi ses sisteminin yazılımsak sıkıntıları ki bu problemi ses sisteminin mükemmel ses kalitesi sayesinde görmezden gelebiliyorum ikincisi ise elektronik el frenine sahip aracın yokuş kalkış asistanına sahip olmaması. Çok dik yokuşlarda bu donanımın eksikliğini yaşıyorsunuz ve baskı balatanızdan gelen kokular içinizi acıtıyor. Bu iki eksikliğin dışında S60 Drive benim gözümde mükemmel bir araç. 





 

Audi Q3 2.0 TDI Quattro: ‘Yeni asfalt miniği!’

13 Ocak 2012 15:30:00
Audi SUV ailesinin şimdilik en küçük üyesi Q3 testimize konuk oldu. Volkswagen grubunun PQ35 kod adlı platformunu kullanan model VW Tiguan, Golf ve Skoda Yeti gibi modellerle platform kardeşi. BMW’nin X1 modeline rakip olarak geliştirilen model, TFSI benzinli motorlar ve TDI dizel motorlar ile birlikte S-Tronic çift kavramalı otomatik şanzıman birlikteliğini sunuyor. Şehir kullanımına uygun SUV modellerinin revaçta olduğu şu dönemde Q3 kendine yer açmaya çalışacak.
Tasarım

Keskin bakışlarıyla etkileyici bir tasarıma sahip olan Audi Q3’ün en dikkat çekici kısmı far yapısı. LED gündüz farları modelin kendine has imzası gibi. Bu far yapısı gece olduğu kadar gündüzleri de fark ediliyor. Ön tasarımın diğer Audi modellerinden tek farkı ise bununla sınırlı maalesef. Modeli Audi Q5’den ayıramayan çok kişi olacaktır. SUV yapısının gereği yüksek yapısıyla ihtişamlı görünen model tavan rayları ve şık jantlarıyla sportifliğe de vurgu yapılmış. Aracın arka kısmında ise eğimli cam yapısı ve görsel şov yapan LED stop grubunu görüyoruz. Çekik gözlü arka aydınlatma grubunun sis ve geri vites lambası gibi bazı elemanları tampona entegre edilmiş. Tamponun alt kısmının boyasız plastik yapısı ise bu Quattro’nun ufak engebelerden geçerken çizilmesini engelliyor. 4385 mm uzunluğundaki Audi Q3, en büyük rakibi BMW X1’den 6,9 cm kısa fakat 3.3 cm daha geniş yapısı ve 6,3 cm daha yüksek yapısıyla X1’den daha cüsseli göründüğünü söylemek mümkün. Abisi Q5 ise kendisinden neredeyse 25 cm daha uzun. Q3’ün 460 litrelik bagaj hacmi yeterli.



İç mekan
Audi Q3, üreticinin yeni iç tasarım anlayışını yansıtan modellerinden birisi. Büyük ihtimalle yenilenecek olan Audi A3’ün iç mekanı da bu araca benzeyecek. Üç kollu ve fonksiyonlarının kullanımı alışkanlık gerektiren direksiyonu, sade orta konsolunun üzerindeki büyük havalandırma kanalları ve açılıp kapanabilen bilgi ekranı ile aklımızda kalan modelde malzeme kalitesi ve işçilik sorunsuz.  Q3’ün manuel klimalara benzeyen kontrol butonlarına sahip  dijital klimasının kullanımını pek beğendiğimizi söyleyemeyeceğiz. Isı ayar butonunun kullanımı kolay değil. İç mekanda bolca eşya gözü bulunduran kompakt SUV’nin torpido gözü ise yetersiz.
İç mekanda en çok bilgi ekranının dikkat çektiğini söylemiştik. Bu ekran Navigasyon özelliğine sahip olmasına rağmen ülkemizde bu özellik desteklenmiyor. Bu haliyle de çok çekici olduğu söylenemez. Bu ekrandan araçla ilgili ufak ayarları yapmak ve ses sistemi ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün. Ekranın katlanarak kapatılabilmesi güzel düşünülmüş.


Motor
Test aracımızda görev yapan 2.0 litrelik TDI ünite 4200 d/d’de verdiği 177 hp gücü ve 1750-2500 d/d aralığında sunduğu 380 Nm torku ile Audi Q3’ün çevik bir yapıya sahip olmasını sağlıyor. Kullanılan 7 kademeli şanzımanla hızlı vites değişimlerine imza atmanın yanı sıra düşük tüketim değerleri de yakalayan model testimizin sonucunda 8 lt/100 km yakıt tüketti. Bu değeri dikkatli otoyol kullanımlarında 6 lt/100 km’ye kadar düşürdüğümüzü söylemeliyiz. 1660 kg boş ağırlığa sahip ve Quattro çekiş sistemine sahip bir model için Q3’ün tüketim değerlerinin etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Audi Q3’ün gaz pedalını sonuna kadar yapıştırdığınızda 8,2 saniyede 100 km/s hıza çıkıyorsunuz ve hızlanmanız 212 km/s sürate kadar devam ediyor. Quattro’nun yardımıyla yere aktarılan güçte neredeyse hiç kayıp yaşamıyorsunuz. Q3 hızlanma değerlerinde gösterdiği başarıyı durma konusunda da gösteriyor ve güvenlik sınırları içerisinde sürücüsünü tedirgin etmeden durabiliyor.

Konfor ve yol tutuş
Audi Q3 ağabeyleri Q5 ve Q7 kadar konfor odaklı bir araç değil. Modelde kullanılan orta sertlikteki amortisörler yoldan gelen darbeleri emme konusunda Q5 ve Q7 kadar başarılı değil. Tabi bunun anlamı konforsuz olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle koltukların rahat yapısı önde yolculuk edenleri mest ediyor. Arkada oturanlardan ise ortada oturan yolcunun şaft tüneli yüzünden sıkıntı yaşayabileceği anlaşılıyor. Diz mesafeleri konusunda ise çok uzun boylu değilseniz arka koltuklarda sıkıntı yaşamazsınız.
Sert yapılı süspansiyonlarının avantajını virajlarda yaşayan Audi Q3, hızlı girilen virajlarda bile çok fazla yığılma yaşamıyor. Quattro sisteminin de katkılarıyla son derece iyi yol tutan araç elektronik sistemlerinde koruması altında virajları hızlı bir şekilde alabiliyor.

Güvenlik
Audi’nin yeni crossover modeli Q3, girdiği EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız aldı. Önden çarpışma testinde Q3’ün yolcu kabini tamamen stabil kaldı. Mankenlerin vücutlarının  tamamı iyi bir şekilde korundu. Benzer koruma farklı boylardaki mankenlerde ve değişik oturma pozisyonlarında da tekrarlandı. Yan bariyer çarpışma testinden maksimum puanları toplayan Q3 mankenleri mükemmel korudu. Yan direk çarpışma testinde ise mankenin göğüs bölgesi ortalamanın üzerinde bir korumayla karşılaştı. Arkadan çarpışmalarda oluşan kamçı etkisine karşı Q3’ün ön koltukları mükemmel bir koruma sağladı.

Yorum- Selim ERKEK
Audi Q3, Audi markasının yüksek imajını taşımak isteyenler için iyi bir seçenek. Aracın sürüş dinamikleri son derece iyi, içi kaliteli malzemelerle şekillendirilmiş, motoru çok başarılı ve kullanması keyifli. Üstelik en büyük rakibi BMW X1’den bence çok daha iyi görünüyor. Sessizliği ile beğenimi kazanan modelin sadece orta konsolun tasarımını pek beğenmedim ama bu kısım kişisel zevklere girdiğinden olumsuzluk olarak nitelendirilemez. Araçta bulunan büyük bilgi ekranı ülkemizde maalesef özelliklerinin bir kısmını kullanamıyor. Bu ekrandan normalde trafik durumunu ve navigasyon özelliğini takip edebiliyorsunuz ama test aracımızda sadece ses sistemi ekranı gibi görev yapıyordu.
Bu aracı alanların pek çoğunun asfalt dışına çıkmayacağı düşünüldüğünde Quattro sistemi gereksiz görünebilir ancak Türkiye’de iki çeker Q3 şu anda maalesef satılmıyor. Quattro’nun varlığının avantajını yol tutuş konusunda göreceksiniz ama Q3’e zorlu arazi şartlarında fazla güvenmeyin!



10 Ocak 2012 Salı


Opel'in En Yeni Üyesi ile Tanışın: Mokka !



Opel, SUV-B segmentine yeni Mokka ile giriyor.


Opel'in yeni SUV-B'si Mokka, 3 motor seçeneği ile yıl sonunda pazarda olacak. 1.4 140 hp, 1.6 115 hp ve 1.7 CDTI Dizel motorlar ile 6 ileri manuel ve otomatik şanzıman tercih edilebilir. Türkiye satış fiyatı, pazara gireceği dönemde netlik kazanacak olan Mokka önden çekişli veya 4 çeker versiyonlarıyla sunulacak. Ayrıca tüm motor çeşitlerinde standart olarak bulunan Start/Stop özelliği ile yakıt tasarrufunda iddialı bir SUV olacak.

Opel, yeni modeli Mokka ile SUV-B segmentinde ilk Alman üretici oluyor. 2012 sonunda pazarda yerini alacak Mokka'nın dünya prömiyeri 6 Mart'ta Cenevre Motor Show'da yapılacak.

Sub-kompakt SUV-B segmentindeki rakiplerinden farklı olarak Mokka, 4.28 m'lik boyuyla 5 yetişkin için konforlu bir yaşam alanı sunuyor. 1372 lt'lik yükleme kapasitesi ve 19'un üzerinde saklama alanı ile sportif hayatı lifestyle konforuyla biraraya getiriyor.

Opel'in "heykelsi sanat ve Alman hassasiyetini buluşturma" şeklinde özetlenen tasarım dilini yansıtan Mokka için Özcan Keklik; geleneksel, geniş SUV'nin gücünü alıp modern kompakt tasarımla biraraya getirdiklerini söylüyor. Opel'in, ayırt edici, "bıçak izi" ve kaslı gövdesi ile dikkat çeken Mokka'da 18" jantlar Enjoy ve Cosmo donanımları ile standart olarak sunuluyor. Mokka'nın 3 motor seçeneğinin tamamında, yakıt tasarrufu sağlayan start/stop teknolojisi standart. 1.4 140 hp'lik Turbo benzinli ve 1.6 115 hp'lik benzinli motorlara ilave olarak bir de 1.7 lt CDTI Turbo Dizel seçeneği bulunuyor. 1.4 Turbo ve 1.7 CDTI, 6 ileri otomatik ya da manuel şanzıman seçenekleri ile alınabiliyor.

Cömert yükleme alanı, ergonomik koltukları, aynı anda 3'ten fazla bisikleti taşıyabilen FlexFix sistemi ile Mokka, SUV-B sınıfına konfor getiriyor.

İsmini, prestijli Arabica kahve çekirdeklerinden alan Mokka, çekirdekten aldığı enerjiyi sürücüye aktarıyor. Önden çekişli ya da 4 çeker olarak tercih edilebilen Mokka'da Elektronik Stabilite Kontrolü (ESC), Çekiş Gücü Kontrolü (TC), Tepe Çıkış Asistanı (HAS) ve Tepe İniş Kontrolü (HDC) gibi bir dizi sürüş asistanı mevcut.

Sürüşe duyarlı ön far (AFL+), Opel Eye Ön Kamera, Şerit uyarısı (LDW), Çarpışma ikaz Sensörü (FCA) ve Trafik Levhası Tanıma (TSR) gibi, daha önce hiçbir sub-kompakt SUV tarafından sunulmamış asistanlar ile birlikte sunuluyor.
Honda Civic Sedan yeni yüzüyle Türkiye’de
Türkiye sedan otomobil piyasasının en çok konuşulan modellerinden biri olan Honda Civic yenilendi. Antalya’da ilk kez deneme imkanına kavuştuğumuz model bakalım eski nesillerine göre nasıl bir gelişim kaydetmiş.

Selim Erkek/Antalya
1973 yılından bu yana üretilen Honda Civic ülkemizde özellikle altıncı jenerasyonu ile çok sevildi. (1996-2000) İnsanlar bu seriden sonra Honda Civic’in ne kadar sorunsuz bir araç olduğunu çok iyi anladılar ve araç alırken önceliği sorunsuzluk olan müşterilerin ilk tercihleri arasında Honda gelmeye başladı. Sonraki yıllarda ise rakiplerinin dizel motorlarını getirmesiyle Honda Civic biraz geride kaldı. Ama yine de benzinli sedan düşünenlerin aklından hep Civic geçti. Başarılı iç ve dış tasarımı, otomatik şanzımanının konforu  ve benzer motor şanzıman kombinasyonuna sahip rakiplerine oranla düşük yakıt tüketimi Civic’i ayakta tuttu.
Dış tasarımı önden ve yandan şık görünen aracın arka kısmı ise aynı etkiyi bırakamıyor. Farların mercekli yapısı en fark edilebilir yeniliklerden. Tasarım konusunda aracın öne çıkamamasının en büyük nedeni selefinin çok iyi görünmesi aslında. Aracın boyutları eski modele göre değişmemiş. Sadece genişlik 5 mm artış göstermiş.
 
Peki yeni Civic ne gibi yenilikler getiriyor? Bu sorunun cevabını almak için hemen aracın içerisine geçip incelemeye başlıyorum. Selefine benzer renklerle aydınlatılmış gösterge paneli teknolojik görünüyor. Sürücüye yönelik ön konsol tasarımında dağınık bir yapı hakim. Simetri takıntısı olanlar pek hoşlanmayacaktır. Kısa bir alışma sürecinden sonra ise tüm kumandalar rahatlıkla kullanılıyor. Direksiyonun üzerindeki işlev tuşları ve tasarımı ders olarak gösterilebilecek kadar iyi. İç mekanda kullanılan malzeme kalitesinin bir önceki nesli göre iyileştirilmesini bekliyordum ama arada hissedilir bir kalite farkı yok. Hatta bazı noktalarda eski Civic’in daha başarılı olduğu kısımlar bile mevcut.  En çok dikkat çeken yenilik üst gösterge paneline yerleştirilmiş bilgi ekranı. Geri görüş kamerasına da dönüşen ekranın iç mekana zengin bir hava kattığını söylemeliyim. Çözünürlüğü gayet iyi olan bu ekrana kendi istediğiniz bir fotoğrafı atayabiliyorsunuz. Ferah bir iç mekana sahip Civic’in koltukları gayet rahat, arkadaki diz mesafesi de sınıfına göre yeterli. Biz Türk ailelerinin otomobil alırken en önemli kriterlerimizden olan bagaj hacmi ise artık daha büyük. 440 litrelik bagaj kullanışlı. Burada kullanılan kaplamanın bazı noktalarında işçilik kusurları olduğunu düşünüyorum.
 
Sağlamlık konusunda en rahat kefil olabileceğim motorlardan biri olan 1.6 litrelik atmosferik motoru çalıştırıp yola çıkıyorum. Yüksek devirlere çıkıp Honda motorunun sesini dinlemek keyif verici. Tabi yakıt tüketimine bakmamak koşulu ile! Araç gayet seri ve yüksek hızlarda sürüşü rahat. Japonlar yalıtım konusunda bu sefer gerçekten daha iyi iş çıkarmışlar. Araçtaki yol sesi yeni nesilde oldukça iyi izole edilmiş. Rüzgar sesi biraz daha yalıtılmış olsa konfor kusursuz olacakmış. Aracın yeni direksiyonu düşük hızlarda yumuşak yapısıyla kullanım kolaylığı sağlarken, yüksek hızlarda da yeterince sertleşerek sürücüsüne güven veriyor. Civic motoru sakin kullanımlarda son derece cimri iken şehir içi dur kalk yapıldığı zamanlarda tüketim değerleri 9 lt/100 km civarına çıkıyor. Bunda otomatik şanzımanın payı büyük. Direksiyonun sol tarafına konumlandırılmış ECON butonu ile Civic daha fazla ekonomi yapıyor ama bu bile bence yeterli değil. Honda’nın da yavaştan aşırı beslemeli motorlara el atması lazım. 
 
Dokuzuncu jenerasyon Civic’le beraber Honda açısından işlerin radikal şekilde değişeceğini söylemek biraz zor. Çünkü Türkiye pazarında başarının en önemli anahtarı otomatik şanzıman ve dizel birlikteliğiyken, Honda’nın elinde henüz bir dizel motor bile yok. Honda’nın yeni geliştirdiği 1.6 litelik dizel ünitenin sedan Civic kaputunun altına girmesi ise hemen olmayacak.
 
Benzin fiyatlarının can yakıcılığından kurtulmak isteyenler garantili olarak takılan LPG kiti ile bu işi çözebilirler. Bu sayede Civic, dizel rakipleri kadar düşük yakıt maliyeti ile yol alabilir. 
 
 
Yeni Civic ne tasarımı ne de motoruyla büyük değişiklikler barındırmıyor ama bu sınıf sedan müşterisinin beklentilerini rahatlıkla karşılayacaktır. Geniş, konforlu ve sorunsuz olmasının yanında Civic’in ikinci elde değerini iyi koruması müşteriyi bu araca yönlendirecektir. Ülkemizde üretilen yeni Civic 42 bin 735 liralık başlangıç fiyatıyla şu anda gayet rekabetçi bir fiyatla satılıyor. Lansman fiyatları yakında zamlanır mı bilemiyorum ama mevcut fiyatı ile Civic çok iyi bir tercih. Bagajdan feragat etmeden taktıracağınız LPG kiti ile uzun yıllar sorunsuz hizmet edecek bir otomobile sahip olabilirsiniz!

Kia Rio 1.4 Sporty Otm: Yeni Rio: 'Büyük değişimin son üyesi!'


06 Ocak 2012 07:45:00
Kia’daki büyük değişimin son üyesi Rio oldu. Markayı B sınıfında temsil eden model tamamen yeni bir karaktere büründü. Eski Rio’nun silik ve sıradan tasarımının yerine yeni Rio heyecan veren ve sıra dışı çizgilerle geldi. Kendi segmentinde sadece Ford Fiesta bu kadar ilgi çekici bir tasarıma sahip. Boyutlarıyla ve kaslı tasarımıyla bir üst sınıf imajı çizen otomobili beğenmeyen yok gibi! Yeni Rio ülkemizde ikisi benzinli olmak üzere üç farklı motor seçeneği ile satılıyor. Otomatik şanzıman sadece 1.4 litrelik benzinli motorla alınabilirken Rio bu versiyonu ile testimize konuk oldu.
Tasarım
B sınıfı hatchback modeller arasında en çekici görünenler diye bir anket yapsak Rio’nun ilk ikide olacağı kesin. Kia’nın karakteristik yeni ön ızgarasının etrafına yerleştirilmiş far yapısı ve sportif tamponlar Rio’yu çok çekici bir hale getirmiş. Sporty donanıma özel 17 inçlik jantların üzerinde duran test aracımız çoğu B sınıfı aracın yanında bir üst sınıf gibi duruyor. Şık bagaj spoileri ve iyi görünen stop grubu sayesinde Rio’nun arka kısmında da tasarım bütünlüğü sağlanmış. Arka tamponun çift renkli yapısı ve alt köşelerine yerleştirilmiş sis farları büyük ağabeyi Sportage’ı hatırlatıyor. 4045 mm uzunluğuyla VW Polo’dan 75 mm, Ford Fiesta’dan 95 mm, Opel Corsa’dan 46 mm ve Renault Clio’dan 18 mm uzun olan model 2570 mm aks aralığı ile de sınıfının en geniş aks mesafesi sunan modellerinden biri olmayı başarıyor. Rio’nun 288 litrelik bagaj hacmi ise sınıf standartlarını karşılıyor.

İç mekan
Kia Rio bu segmentin en heyecan verici iç mekanlarından birini sunuyor. Kırmızı aydınlatmaların hayat verdiği iç mekanda sınıf standartlarını yeniden belirleyecek kalitede malzemeler kullanılmış. Direksiyonun ve vites topuzunun verdiği kalite hissi yüksek. Araç içerisinde bolca saklama ve ufak eşya gözü olması ilk dikkatimizi çekenlerden. Ayrıca Rio oldukça büyük bir torpido gözüne sahip. Direksiyon üzerinden ses sistemini, yol bilgisayarını ve cep telefonunuzu kontrol edebilmeniz sürüş esnasında dikkatinizin dağılmasını önlüyor. Optitron aydınlatmalı gösterge panelinin görüntüsü çok şık. Aracın orta konsolunda şalter benzeri düğmeler dikkatimizi çekiyor. Klima kontrolünü sağlayan butonların yapısı son derece özgün. Biraz yolculuk yaptıktan sonra klima performansını test ediyoruz ve başarısına şahit oluyoruz. Klimayı kapatmak istediğimizde ise ufak bir sürpriz yapıyor bize Rio. Araçta bulunan Cleanair sistemi iç mekandaki hava kalitesini kontrol ediyor ve sistem onay vermedikçe klima kapatılamıyor. Bu durum yakıt tüketiminin artmasına neden oluyor.



Motor
Test aracımızda görev yapan 1.4 litrelik ünite 6300 d/d’de 109 PS güç ve 4200 d/d’de 137 Nm tork elde üretiyor. Otomatik şanzımanla beraber satılan bu versiyonun konfora yönelik tasarlandığını söyleyebiliriz. Yaklaşık 1200 kg ağırlığındaki Rio’yu 13.2 saniyede 100 km/s sürate ulaştıran motorun hantal yapısının asıl nedeni 4 kademeli otomatik şanzımanı. Güvenilir ve konforlu klasik otomatik şanzımanın performansı düşürmesinin yanında özellikle şehir içinde tüketimi fazla arttırması gibi dezavantajları var. Testimizin sonunda 8,7 lt/100 km ortalama yakıt tüketen Rio, ekonomik beklentileri olanları hayal kırıklığına uğratabilir. Bu sorunu Rio’nun diğer motor seçeneklerini tercih ederek aşabilirsiniz.

Konfor ve yol tutuş
Test aracımızdaki 17 inçlik jantlar görsellik olarak son derece güzel görünüyorlar ama ülkemiz yol şartlarına çok uygun oldukları söylenemez. Rio’nün süspansiyon sistemi sert bir yapıda tasarlanmış ama bu çok konforsuz olduğu anlamına gelmemeli. Sert süspansiyonun meyvesini yol tutuş disiplininde gören Rio, yol dinamikleri açısından sınıfının üst sıralarında yer alıyor. ESP sisteminin standart sunuluyor olması Rio’yu rakiplerinden bir adım öteye taşıyor. Direksiyonu bir Fiesta direksiyonu gibi olamasa da pek çok rakibinden daha başarılı tepkiler verebiliyor.
Büyük aks mesafesi arka koltukların ferahlığını önemli ölçüde arttırmış. Diz mesafesi açısından bazı C segmenti HB modelleri bile kıskandıran aracın baş mesafesi açısından da sorun yarattığı söylenemez. Rio’nun rüzgar sesi konusunda biraz daha iyi yalıtılması onu daha konforlu bir hale getirebilir.
 
Güvenlik
Yeni Kia Rio girdiği Euro Ncap çarpışma testinden 5 yıldız alarak güvenlik konusunda da kendini kanıtladı.
Önden çarpışma testinde Kia’nın yaşam kafesi stabil kaldı. Mankenlerin diz ve uyluk bölgesinde iyi bir koruma görüldü. Rio benzer korumayı farklı boylardaki mankenler ve değişik oturma pozisyonlarında da tekrarladı. Yan bariyer testinden maksimum puanlarını alan Rio, mankenin vücudunun tamamını  mükemmel şekilde korudu. Yan direk çarpışma testinde sürücüyü iyi bir şekilde koruyan Rio, yine iyi puanlar almayı başardı. Arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisine karşı Kia Rio koltukları mükemmel bir koruma gösterdi.

Yorum-Selim ERKEK
Kia’yı hala eski imajıyla hatırlayanlar yeni modellerine bindiklerinde şaşırıyorlar. Yeni Rio iç ve dış tasarımıyla son derece çekici bir otomobilken kalite anlamında da kullanıcısını memnun ediyor. Uzun zamandır merakla beklediğim modellerden biri olan Rio’da rüzgâr sesi ve amortisörlerin gürültülü çalışan yapısının da önüne geçilirse Rio bu sınıfın en iyi modeli olabilir. Islak zeminde sağ ön tekerden gelen su çarpma sesinin içeriye çok yansıması ise sanırım test aracının davlumbazındaki bir sorundan kaynaklanıyordu. Test aracımızdaki motor ve şanzıman ikilisinin performans ve tüketim anlamındaki olumsuzlukları ise zaten beklenen sorunlardı ve benim için şaşırtıcı değiller. Klasik otomatik şanzımanla beraber bu olumsuzlukların yaşanması normal. Rio’nun dizel motorlu versiyonunun pek çok kişiyi çok mutlu edebileceğini düşünüyorum. Keşke Kia Türkiye Rio’nun 1.1 litrelik dizel versiyonunu da satsaydı da, B sınıfının en cimri iki modelinden biri Rio olsaydı!


Teknik Özellikler
Motor:1,4
Motor Hacmi:1396 cc
Silindir Adedi:4
Maksimum Güç:109 hp 6300 d/d
Maksimum Tork: 137 Nm 4200 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma13,2 s
Maksimum Hız:170 km/s
Frenler
Ön:Disk
Arka:Disk
Yakıt TürüBenzin
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi:8,4 lt
Şehir Dışı:5,3 lt
Karma:6,4 lt
Test:8,7 lt
Boyutlar
Uzunluk:4045 mm
Genişlik:1720 mm
Yükseklik:1455 mm
Dingil Mesafesi:2570 mm
Bagaj Hacmi:288 lt
Yakıt Depo Kapasitesi:43 lt
Boş Ağırlık:1198 kg
Lastik Boyutu:205/45 R17